Frédéric François Chopin, 1 Mart 1810’da Polonya’nın Zelazowa Wola köyünde doğdu. Babası Nicolas Chopin Fransız, annesi Justyna Krzyżanowska ise Polonyalıydı. Doğuştan narin bir yapıya sahip olan Chopin, çocukluk yıllarında çeşitli hastalıklara karşı hassastı. Ailesi Chopin altı aylıkken Varşova’ya taşındı. Müzik eğitimine annesiyle başlasa da 1816-1821 arasında Çek piyanist Wojciech Żywny’den ders aldı. Henüz yedi yaşındayken konserler vermeye başlayan Chopin, ilk eserlerini çocuk yaşta besteledi. 1821’de yayımlanan ilk el yazması eseri, hocasına ithaf ettiği A bemol majör Polonez’di.
Eğitimini Varşova'da tamamladı. Babası Varşova Lisesi'nde öğretmendi, annesi piyanistti; bu müzik dolu ortam onun yeteneğini besledi. Josef Elsner'in öğrencisi olarak Viyana’da bulundu. 1830’da Polonya’dan ayrıldıktan sonra Paris’e yerleşti ve hayatının geri kalan 19 yılını burada geçirdi. Bu süreçte Franz Liszt gibi dönemin önemli müzisyenleriyle tanıştı, Fransız vatandaşlığına geçti. Polonyalı Maria Wodzińska ile nişanı kısa sürdü, ardından Fransız yazar George Sand ile uzun soluklu ve çalkantılı bir ilişki yaşadı. 1838’de birlikte geçirdikleri Mayorka ziyareti, müziksel açıdan verimli bir dönem oldu.
Paris’te az sayıda halka açık konser vermeyi tercih eden Chopin, geçimini besteleri ve özel piyano dersleriyle sağladı. Hayatı boyunca sağlık sorunlarıyla mücadele etti ve 1849 yılında, 39 yaşında Paris’te hayata veda etti. Ölüm nedeni kesin olmamakla birlikte verem olduğu düşünülür. Cenazesinde kendi yazdığı "Marche Funèbre" yerine Mozart’ın "Requiem"i çalındı. Bedeni Paris’teki Père Lachaise Mezarlığı’na gömüldü; kalbi ise Varşova’da bir kiliseye yerleştirildi.
Chopin, Romantik dönemin önde gelen bestecilerindendir. Bestelerinin büyük çoğunluğu solo piyano içindir. İki piyano konçertosu, birkaç oda müziği eseri ve Lehçe şarkılar da yazmıştır. Mazurkalar, valsler, nokturnlar, etütler, impromptular, prelüdler, polonezler ve sonatlar onun önemli piyano eserlerindendir. Bazı eserleri ölümünden sonra yayımlanmıştır.
Piyanoya yönelik getirdiği yeniliklerle öne çıkan Chopin, çalgının tınısal potansiyelini zorlamış ve zenginleştirmiştir. Tekniği zahmetli olsa da şiirsel ve derin duygularla örülüdür. Müzikal üslubu Polonya halk müziğinden, Bach, Mozart ve Schubert’in klasik etkilerinden izler taşır. Enstrümantal ballad türünü yaratması, armonideki yenilikleri ve millî temaları müzikle buluşturması, onu hem döneminin hem de sonrasının ilham kaynağı haline getirmiştir.
Chopin’in müziği, kişiliği ve hayat öyküsü Romantik çağın sembollerinden biri olmuştur. Şöhretini Paris’te kazanmasına rağmen yüreği her zaman vatanı Polonya’da kaldı. Polonya danslarını halk müziği sınırlarından çıkarıp sanatsal bir kimliğe büründüren Chopin, evrensel müziğin temel taşlarından biridir. Robert Schumann’ın "Şapkalarınızı çıkarın baylar, bir dahi geliyor!" diyerek selamladığı Chopin, zarafeti, hüznü ve özgün melodileriyle hâlâ etkisini sürdürmektedir.
