Listen

Description

Robert Bauval ve Adrian Gilbert’in 1994 tarihli "The Orion Mystery" (Orion Gizemi) kitabında popülerleşen Orion Korelasyon Teorisi, Giza piramitlerinin dizilimini Orion takımyıldızının kemerindeki üç yıldızla ilişkilendiren tartışmalı bir hipotezdir. Teoriye göre piramitler ve Nil Nehri, Orion’un Kuşağı ve Samanyolu’nun yeryüzündeki bir haritasıdır; bu düzenleme eski Mısırlılar tarafından bilinçli olarak yapılmıştır. Antik Mısırlıların, Orion’u yeniden doğuş ve ahiret tanrısı Osiris’le ilişkilendirdiği, teorinin temelini oluşturur.

Teorinin kalbinde şu hizalamalar yer alır:

Mintaka’nın, Orion Kuşağı’ndaki diğer yıldızlardan saptığı gibi, Mikerinos’un da konumu diğer piramitlere göre biraz farklıdır. Teorinin genişletilmiş versiyonları Nil Nehri’ni Samanyolu’na, Sfenks’i ise Leo takımyıldızına bağlar. Özellikle M.Ö. 10.500 yılı seçilir çünkü bu dönemde ilkbahar ekinoksu Leo’da olduğu, Orion Kuşağı’ndaki yıldızların ufuk açısının Giza’daki piramitlerin açısıyla "tam bir eşleşme" gösterdiği iddia edilir.

Teori ilk kez Robert Bauval’in 1989’da Discussions in Egyptology dergisinde yayımladığı makalede ortaya çıkmıştır. Bauval, Mintaka’nın farklı konumundan yola çıkarak bu göksel-yersel uyumu keşfettiğini öne sürmüştür. Ardından Graham Hancock ile birlikte bu fikirler genişletilmiş, teori 1994’te BBC’nin The Great Pyramid: Gateway to the Stars belgeseliyle ve sayısız Yeni Çağ yayınında popülerleşmiştir.

Ancak teori yoğun eleştiriler almıştır:
Ed Krupp (Griffith Gözlemevi) ve Tony Fairall (Cape Town Üniversitesi) planeteryum ölçümleriyle, Orion Kuşağı’nın M.Ö. 10.500’de piramitlerin açısına (38 derece) değil, 47-50 derece arasında bir açıyla hizalandığını ortaya koymuşlardır. Krupp ayrıca piramitlerin çizgisinin kuzeye, Orion Kuşağı’nın kıvrımının ise güneye saparak eşleşmeyi bozduğunu belirtmiş ve Bauval ile Gilbert’in piramit haritasını ters çevirdiğini ifade etmiştir.

Garrett G. Fagan, teoriyi "sözde arkeoloji" olarak nitelendirirken; Kate Spence ve Eleanor Mannikka, BBC’nin Atlantis Reborn ve Atlantis Reborn Again belgesellerinde ciddi şüphelerini dile getirmiştir. Jeologlar (James Harrell, Lal Gauri ve diğerleri), Sfenks’in erozyon nedeniyle daha eski olduğu iddialarını reddetmiş; aşınmanın modern kirlilik, kum ve sıcaklık değişimlerinden kaynaklandığını savunmuşlardır.

Eleştirmenler ayrıca teorinin Zodyak takımyıldızlarına dayandırılmasını hatalı bulur. Zira Leo gibi takımyıldızların Mezopotamya kökenli olduğu ve Mısır’a Greko-Romen dönemde girdiği belirtilir. Krupp ve Fairall, Sfenks gerçekten Leo’yu temsil ediyorsa Nil Nehri’nin (Samanyolu) piramitlerin tersinde olması gerektiğine dikkat çeker.

Sonuçta, Orion Gizemi kitabında ve onu izleyen yayınlarda savunulan bu teori, bir yandan kayıp bir ata uygarlık fikrine zemin hazırlarken, öte yandan astronomlar, arkeologlar ve Mısırbilimciler tarafından tutarsız hizalamalar, yanlış tarihlendirmeler ve spekülatif bağlantılar nedeniyle eleştirilmiş; sözde bilim sınırlarında kalmıştır. Yine de Orion Kuşağı ve Giza piramitleri arasındaki bu büyüleyici bağ iddiası, hem bilim dünyasında hem popüler kültürde tartışmaları sürdürmektedir.