Ulusal bir gün cumaya denk gelmesin hemen olay çıkar: “Hutbede Atatürk yok!”. Aynı delikanlılığı Disney'e yapsanız olmaz mı? Biraz üzerinde duralım:
- Atatürk'ten bahsetmek cuma namazı şartı değildir, (zaten o da istemiyordu) Kur'an "Allah'ı anmak için cuma namazına gidin” der. Mescitler ideolojik mekânlar olmayıp ibadet yeridir. Hutbelere Atatürk'ü sokma ısrarından vazgeçin.
- Hutbede onun İslam ve Muhammed (as) hakkındaki gerçek görüşleri de anlatılsın mı? Mesela Kur’an’a safsata, masal, ilkel dediği, İslam'a Arap ideolojisi değerlendirmesi yapması? Bence anlatılsın, herkes bilsin ama sansürsüz... (Bugüne kadar yapamadınız ben izah edeyim, tıklayın: https://bit.ly/43pH7eb)
- Atatürk ateizmini ve cennete girmek istemediğini defalarca dile getirmiş, yazıya dökmüş, görüşleri dönemin eğitim müfredatına girmiş ve devlet yönetimine yansımıştır. Bunlar gizli saklı bilgiler değildir. Dolayısıyla ona "Mekânı cennet olsun" duasını yapmak kendisinin istemediği bir şeydir.
- Hutbeler, camiler bütün insan isimlerinden arındırılmalıdır. Allah'ın yanına başka bir ismi eklemek putperestlik kalıntısıdır: "Allah tek başına anılınca ahirete inanmayanların içleri daralır. O’na yakın saydıklarından söz edilince de yüzleri güler, mutlu olurlar" (Zümer, 45)
- Allah ile birlikte başkalarının da anıldığı/yardıma çağrıldığı mescitler şirk yuvalarıdır. Mescitler dini/siyasi kurumların ya da bir ideolojinin beyin yıkama merkezi değildir: "Bütün mescitler Allah için yapılmıştır; öyleyse Allah ile birlikte kimseyi çağırmayın!" (Cin, 18)
- Netice olarak hutbelere Atatürk’ü sokma saplantısı belli bir kesimin Müslümanlara keyfi bir dayatması olup dinin ya da toplumun ısrarlı isteği değildir. Yukarıdaki iddialarımın ve daha fazlasının kaynağını benden dinlemek isteyenler dilerseler “Atatürk’ün Kaleminden Yaratılış ve Din” isimli çalışmama bakabilirler.