Listen

Description

Bir Güzelin Bahçesinde Gezer İken

Bir güzelin bahçesinde gezer iken

Ben bir şirin güzel gördüm sabah erken

Dedim tatlı,şirin, güzel sen nereli

Dedi;Tatlı,Şirin,Güzel CEMELE’li

* * * * *

Dedim adın nedir,sana ne diyeyim

Gelene gidene seni hep öveyim

Allah’ın ikinci bir arslanı dersin

Gelene gidene böyle de översin

* * * * *

Senin için ya başka ben ne diyeyim

Seni nasıl seni nasıl methedeyim

Pirimizin yan komşusu değil miyim

Dedi Ali ile sırdaş değil miyim?

* * * * *

Sevenler hep alttan alır hep kazanır

Çünkü sevgi anlatılmaz da yaşanır

Yüce Hakk’ın sevgilisi elbet sensin

Sen kendini Yüce Hakk’a sevdirensin

* * * * *

Sen aşkın şehin şahısın muhib bid din

Aşkı seni sarmış bir kez, yüce dinin

Sen islâmın hem en keskin kılıcısın,

En kahraman askeri hem ey seyfettin


* * * * *

Senin adını koymuşlar, Abdulcebbar

Senden övgüyle söz eder, ol Peygamber

Komutanısın en seçkin, en muteber

Hünerinle, askerinle, hep beraber.


* * * * *

Allah ile sohbet eder, kimse bilmez

Ondan başka gözüm yaşın; kimse silmez.

O’nu bir kez gören cânlar, ne yanarlar

Soğuklarda kalıp ey cân, ne donarlar.


* * * * *

O’nu tanıyanlar bilir, ulu PİRdir

Yüce Hakk’tan bize akan bir nehirdir.

Ol mevlâ’nın sana verdiği bu ismin

En çok sana yakışırdı Hami-id din


* * * * *

Nasıl desem, ne anlatsam senin için

Yüzbinlerce insan yanar için için

Bu dünyaya gelmiş idin sevi için

Sevmek senin diğer adın bilmiş idim.


* * * * *

Oturanda kalkanda hep nazar vardır

Muhammed'in ümmetine sevgidendir

Sevmek için yaratılmış o yüzdendir

Bilir misin O'nun adı sevilgendir.


* * * * *

Nerye gitsen O'nun adı baş köşede

Meyhanede, her bardakta ve şişede

Mugan derler, saki derler, bade derler

Kadeh kadeh aşk meyini hep içenler.


* * * * *

Yolsuz kalıp yol arayan şu yolsuzlar,

Senle yola geldi hemen bak hırsızlar

Her dem her dem himmetinle cuşa geldi

Muhyiddin'dir adın sana koşa geldi.


* * * * *

Gavsın gavsı, hem bu şeref hem senindir

Şu kulların gelecekten hem EMİNdir.

Ezelde de âtide de sen âtâsın

Her gönüle şifa olan bir dermansın.


* * * * *

Geylanî'den bize kalan, senin adın,

Geçirir SIRAT'tan bizi hem kanadın.

BURAK olur orda bize, uçurursun,

Kevser havuzunda bizi doyurursun.


* * * * *

Kul Ahmed’in her dem her dem seni söyler

Her imkânda her mekânda seni över

Senin adın anlatmakla bitirilmez

Kelimeler yazmakla hiç sana yetmez

* * * * *