Listen

Description

Corona gündeminin yakıcılığında, evvelki bölümün manidar zamanlamasına ilişkin şaşkınlığımızın ve devam yorumlarımızın açtığı bu bölümde Johan Huizinga’nın insanın temel içgüdülerinden saydığı “oyun” kavramından giriyor, bunun temelini oluşturan “eğlence” kavramını Bertrand Russell yoluyla "can sıkıntısı" ile kaynaştırıyor, Marksist emek-değer kuramı marifetiyle üretim/tüketim temelli analizine çıkıyoruz. Eğlence üretilmeli midir, hazır mı tüketilmelidir? “Yaratıcılık” artık bizzat kendi etimolojisine zıt biçimde “üretim” dışında ne varsa onu mu niteliyor? Sorular uçuşurken konu bir eğlence alt başlığı olan “turizm” ve ismimizin de öznesi olan “turist” olma haline geliyor. Bu kez üretim şöyle dursun, turizmdeki tüketim biçimlerinin dahi aslında özgür olamayabileceği ihtimali üzerinden, seçimlerin etkenliği ve edilgenliği üzerine laflıyoruz. Hevesimiz mi daha çok, özentimiz mi? Alternatif turizm mümkün mü, mümkünse ne kadar alternatif? Turizmci taş mı yesin, yoksa beklenti mi yönetsin? (Not: bu bölümde belde yerleştirme vardır. Visit Alaçatı!). Akabinde 20lerde (çok şükür artık nümerik bir decade’imiz var) hangi konuyu ele alsak sosyal medya etkisinden arındırmamızın mümkün olmadığı gerçeğiyle yine yüzleşiyoruz. Medyum manipülasyon gücünü paylaşım histerisinden mi alıyor? Facebook'la birlikte özlük bilgileri ansızın ifşa olup da aslında birer "alter-ego" rumuzlar yerini gerçek kişilere bırakırken, Instagram ne ara kişisel bakıştan kişiye bakılana geçti? Reytinglerde objektifin ötesi mi makbul, berisi mi? Bu soruların cevaplarından bizler ne kadar sorumluysak, artık bir görüş ve şikayet merciine ( yersizturistpodcast@gmail.com ) sahip sizler de o kadar sorumlusunuz.