Resûlullahın sevgili dâmâdı hazreti Alî “radıyallahü anh ve kerremallahü vecheh” namâza durunca, dünyâ yıkılsa haberi olmazdı.
Şöyle anlatılır: Bir harbde hazret-i Alînin “radıyallahü anh” mubârek ayağına bir ok gelip, kemiğe kadar saplanmışdı. Oku asılıp çekemediler. Doktora gösterdiler. Doktor: (Sana aklı gideren, bayıltan ilâc vermeli ki, ancak o zemân ok ayağından çekilir. Yoksa, bunun ağrısına tahammül edilemez) dedi. Emîr-ulmü’minin hazret-i Alî “radıyallahü anh”: (Bayıltıcı ilâca ne lüzûm var. Biraz sabredin, namâz vakti gelsin, namâza durunca çıkarın) buyurdu. Namâz vakti geldi. Hazret-i Alî namâza başladı. Doktor da hazret-i Alî efendimizin mübârek ayağını yarıp oku çıkardı. Yarayı sardı. Hazret-i Alî “radıyallahü anh”, namâzını bitirince doktora: (Oku çıkardın mı?) buyurdu. Doktor: (Evet çıkardım) dedi. Hazret-i Alî “radıyallahü anh”: (Hiç farkına varmadım) buyurdu.
Namâz Kitâbı | Sayfa : 41