[Îmân ve i’tikâd aynıdır. Bunları anlatan geniş ve derin ilme (İlm-i kelâm) denir. Kelâm ilmi âlimleri, çok büyük insanlardır ve kelâm kitâbları pek çokdur. Bu kitâblara, (Akâid kitâbı) da denir. Amel edilecek, ya’nî kalb ile ve beden ile yapılacak ve sakınılacak şeylere, (Ahkâm-ı islâmiyye) veyâ sâdece (İslâmiyyet) deriz. Beden ile yapılacak ahkâm-ı islâmiyyeyi bildiren ilme (İlm-i fıkh) denir. Dört mezhebin kelâm kitâbları aynı olup, fıkh kitâbları başka başkadır. Halk için, ya’nî tahsîli olmayanlar için yazılmış olan ve herkesin bilmesi, inanması ve yapması gereken kelâm (ya’nî îmân) ve ahlâk ve fıkh bilgilerini kısaca ve açıkca anlatan kitâblara (İlm-i hâl) kitâbları denir. Dînini bilen ve seven ve kayıran mubârek insanların ilm-i hâl kitâblarını alıp, çoluğuna ve çocuğuna öğretmek, her müslimânın birinci vazîfesidir. Kendilerine din adamı ismini ve süsünü veren câhil ve sapık kimselerin sözlerinden ve yazılarından din öğrenmeğe kalkışmak, kendini Cehenneme atmakdır].
Tam İlmihal Se`âdet-i Ebediyye | Sayfa : 103