Yirmiyedinci Menâkıb:Birgün sahâbe-i güzînden “rıdvâ-nullahi teâlâ aleyhim ecma’în” ba’zıları Fahr-i kâinâtın “sallal-lahü teâlâ aleyhi ve sellem” yüksek huzûrlarına varıp, hazret-iEbû Bekrden “radıyallahü anh” şikâyet eylediler. Dediler ki,yâ Resûlallah! Hazret-i Ebû Bekr bir oda içine girip, ciğer ke-babını yalnız yir. Kokusunu duyarız. Lâkin bizi da’vet eylemez.Sultân-ı Enbiyâ “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, “Birdahâ böyle yapdığı vakt, bana haber veriniz; evine varalım.”Birgün yine hazret-i Ebû Bekr, bir odaya girdiğinde, ciğer ke-babının kokusunu duyan Sahâbîler, ciğer kebabı yir diyerek,varıp, haber verdiklerinde, Server-i Enbiyâ hazretleri, derhâl– 26 – kalkıp, hazret-i Ebû Bekrin olduğu odaya gitdi. İçeri girdikde,gördü ki, ne ateş var; ne kebab. Sonra süâl etdi ki, yâ EbâBekr! Ciğer kebabını yalnız yir imişsin; revâ mıdır. Ebû Bekrdedi ki, yâ Resûlallah! Hâşâ ki ben ciğer kebabını yalnız yiye-yim. Pişen kendi ciğerimdir. Hayr-ül-beşer “sallallahü teâlâaleyhi ve sellem”, sebebini sordular. Ebû Bekr “radıyallahüanh” cevâb verdi ki, yâ Habîballah! Dâimâ hâtırıma gelir ki,Hak Sübhânehü ve teâlâ bana islâm dînini müyesser eyledi. VeHabîbinin dostlarından eyledi. Husûsî olarak bütün sahâbe-ikirâm içinde bu şeklde şöhret buldum. Kıyâmet gününde; aca-bâahvâlim ne olur. Allahü teâlânın huzûrunda bu iltifâtı ve buriâyeti [bu ni’metlerin şükrünü yerine getirir miyim] tekmîleder miyim diye korkudan ciğerim kebab gibi pişdiğinin sebe-bi budur. Hemen o sâat Cebrâîl aleyhisselâm gelip; hazret-iEbû Bekrin hakkında nice müjdeler getirdi. Ondan sonra Es-hâb-ı güzînin “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” hazret-iEbû Bekre “radıyallahü teâlâ anh” muhabbetleri bir iken binkat fazla oldu.