Evliyânın hiçbirine de dil uzatmamalıdır. Evliyânın büyüklüğünü anlıyamadığı için, kusûru kendinde bilmelidir. Hadîs-i şerîfde, (Kendi ayblarını, kusûrlarını düşünmekden, başkalarının ayblarını araşdırmıyana müjdeler olsun!) buyuruldu. Sehl bin Abdüllah Tüsterî buyurdu ki, (Günâhların en kötüsü, müslimâna kötü gözle bakmakdır. İnsanların çoğu, bunu günâhdan saymazlar. Tevbesini hiç yapmazlar). Bir kimse, Evliyânın hepsine hüsn-i zan edip, övse, yalnız bir Velîyi, dînimize uygun bir sebeb göstermeden kötülese, o hüsn-i zanlarının hiç fâidesi olmaz. Evliyânın hepsini tasdîk etmiyen kimse, Velî olamaz. Allahü teâlânın bir Velîsini, kötü gözle bakarak inciten kimse, dînin bir parçasını kötülemiş olur. Muhammed Ebül-mevâhib-i Şâzilî “rahime-hullahü teâlâ” buyurdu ki, (Zemânındaki Evliyâya saygılı olmayan, Evliyâ defterinden silinir hemân). Muhyiddîn-i Arabî “rahmetullahi aleyh” buyurdu ki, (Evliyâya ve ilmi ile âmil olanlara düşmanlığın küfr olduğunu, büyüklerin çoğu bildirmişdir). Abdülvehhâb-i Şa’rânînin üstâdı, Aliy-yül-havâs buyurdu ki, (Evliyâdan ve ulemâdan birine düşman olandan uzaklaşmak lâzımdır). Velîye ve âlime karşı gelmek, dalâletdir. Kendini helâk etmekdir. Bunun için, vehhâbîlerden uzaklaşmak lâzımdır.
Kıyâmet ve Âhıret | Sayfa : 315