Listen

Description

İslâmiyyetde ibâdet yapmak için, niyyetin büyük önemi vardır. Yapılan her işin islâmiyyete uygun olup olmadığı, niyyet ile anlaşılır. Allahü teâlâ, Cehennemden kurtulmağı ve Cennete girmeği vazîfe olarak bildirmeseydi, yalnız Cenneti, Cehennemi düşünerek yapılan ibâdetler de makbûl olmazdı. Tesavvuf büyükleri, Evliyâ-i kirâm “kaddesallahü teâlâ esrârehüm”, ibâdet yaparken bunları düşünmezler. Yalnız Allahü teâlânın rızâsını düşünürler. Fekat her müslimânın âhıret menfe’atlerini düşünmesi, kâfi görülmüşdür. İbâdetleri âdetden ayırmak için, dünyâ menfe’atlerini düşünmemek şart olmuşdur.

Allah için ve âhıret menfe’ati için yapılan şeyler, ibâdet olmuşdur. Dünyâ menfe’ati için yapılan şeyler, âdet sayılmışdır.

İslâmiyyetde niyyet o kadar mühimdir ki, islâmiyyetin emr etdiği bir şey, dünyâ menfe’ati için yapılınca sahîh ve makbûl olmuyor. Dünyâ işi sayılıyor. Herhangi bir dünyâ işi de, âhıret menfe’ati için yapılınca, ibâdet hâlini alıyor. Bu hadîs-i şerîfi göz önüne alarak, düşüncesini temizleyen ve niyyetini düzelten bir kimse, yimekde, içmekde ve her dürlü dünyâ işlerinde âhıret fâidesini gözeterek, sevâb kazanmak fırsatını elden kaçırmaz. İnsanlar bütün işlerinde, hattâ ibâdetlerinde, dünyâ menfe’ati, maddî kazanç aramağa alışdırılırsa, menfe’atperestlik, egoistlik hâsıl olur. Hâlbuki islâmiyyet, nefslerin böyle kötü isteklerini yatışdırmağı, maddîcilikden fedâkârlık etmeği, menfe’ati hakîr görmeği, ahlâkın ve rûhun temizlenmesini, yükselmesini istemekdedir.

İslâmiyyete uymanın, ibâdet etmenin, dünyâ menfe’atleri üzerine kurulmayacağı, akl sâhibleri için pek meydânda olan bir hakîkatdir. Böyle olduğunu aşağıdaki âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler de, ayrıca göstermekdedir: Şûrâ sûresinin yirminci âyet-i kerîmesinde meâlen, (Âhıreti kazanmak için çalışanların kazançlarını artdırırız. Dünyâ menfe’ati için çalışanlara da, ondan veririz. Fekat, âhıretde bunların eline birşey geçmiyecekdir) buyuruldu.  İsrâ sûresinin onsekizinci ve ondokuzuncu âyet-i kerîmelerinde meâlen, (Menfe’atleri ve lezzetleri çabuk geçen, tükenen dünyâyı isteyenlerden, dilediğimize, istediğimizi veririz. Âhıret menfe’atleri için çalışan mü’minlerin mükâfâtları boldur) buyuruldu.

Fâideli Bilgiler | Sayfa : 215-216