İmâm-ı Müslimin “rahime-hullahü teâlâ” Ebû Hüreyreden “radıyallahü teâlâ anh” nakl etdiği hadîs-i şerîfde, (Bir mü’min vefât edince, bütün amelleri biter. Yalnız üç ameli bitmeyip, bunların sevâbı amel defterine yazılmağa devâm eder. Bu üç amel, sadaka-i câriyye, ya’nî devâm edici iyi işleri ve fâideli kitâbları ve kendisine hayrlı düâ eden sâlih çocuklarıdır) buyuruldu. Bütün mü’minlere hediyye edilen düâlar ve sevâblar, bunların hepsine vâsıl olur. Bir kimse, bir mü’minin kabrine gidip, ona selâm verse, kabrdeki meyyit işitip, selâmını alır, bildiği kimse ise, onu tanır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” kabrleri ziyâret etmeği ve kabrdekilere selâm vermeği emr eyledi. Abdüllah ibni Abbâsın “radıyallahü anhümâ” bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Bir kimse, tanıdığı bir mü’minin kabrini ziyâret ederek, ona selâm verse, bunu tanır ve selâmına cevâb verir) buyurdu. Başka bir hadîs-i şerîfde, (Bir kimse, din kardeşinin kabrini ziyâret edip, kabrin yanında otursa, meyyit sevinir) buyuruldu.
Kıyâmet ve Âhıret | Sayfa : 381