18-20 yaşlarındaki genç insanların/öğrencilerin Cumhurbaşkanı tarafından terörist olarak nitelenmesini, İçişleri Bakanlığından Diyanete, tüm yetkililer tarafından hedef tahtası haline getirilmelerini, ülkeyi kutuplaştırma ve birbirine kırdırma politikasının bir adımı olarak değerlendirdiğimi söylemiştim.
70'lerde bizim kuşak en büyük, en kanlı öğrenci olaylarının içinden geçtik. Boykotlar, çatışmalar, bir çok yaralanma ve ölümü birebir yaşadık. Bizlerin gençliği bir travmalar bütünüdür. O dönemde devreye giren provokatör sayısı inanılmazdı. Hükümetler bu yaşananlardan pek ders almışa benzemiyor. Eğer olaylar içine karışan teröristler, provokatörler varsa Hükümet İçişleri Bakanlığı ve güvenlik güçleri bunları bulmak ve öğrencilerin arasından çıkarmakla yükümlüdür. Sabah akşam, çoluk çocuğu terörist olarak yaftalamak asıl teröre davetiye çıkarmaktır.