Günlerden bir gün küçük bir kırlangıç bir kamışa aşık olmuş. Yaz geçmiş, sonbahar gelmiş. Diğer kırlangıçlar göç edip gitmişler ve bizim küçük kırlangıç kalmış bir başına. Güzel kamışa kendisiyle uzaklara gelmesini söylemiş, ancak kamış kabul etmemiş ve küçük kırlangıç göç yoluna koyulmuş. Bütün gün uçtuktan sonra bir altından bir heykelin altına konmuş. Burayı dinlenme yeri olarak seçmiş. Tam kafasını kanatlarının altına almış uyuyacakken kafasına bir damla düşmüş. Gökyüzüne bakmış, yağmur yok. Sonra bir damla daha düşmüş kafasına ve bir damla daha. Tam uçup gidecekmiş ki, damlaların heykelin gözlerinden süzülen yaşlar olduğunu görmüş...