Evvel zaman içinde, bir padişah ile vezirinin aynı yaşta kızları varmış. Kızlar tüm günlerini birlikte geçirir, çok iyi anlaşırlarmış. Bir gün kızlar sarayın penceresinde oturmuş dışarıyı izlerken yoldan geçen Saka Güzeli'ni görmüşler. Saka Güzeli'ne seslenip sormuşlar: Söyle bakalım Vezir'in kızı mı, yoksa Padişah'ın kızı mı? Saka Güzeli, ikisini de tanıyormuş. "İki güzel yan yana. Vezirin kızı bu diyarın en güzeli." diyip yürümüş. Bunu duyan Padişah'ın kızı derdinden yataklara düşmüş ve o günden sonra Vezir'in kızıyla hiç görüşmemiş. Saraya ne doktorlar, ne alimler geldiyse de kızı iyi edememişler. Bir gün, Padişah'ın kızı saraya gelen doktorlardan birisini gözüne kestirmiş. "Hekim, söylediklerim aramızda kalacak. Babama diyeceksin ki, kızınızın derdi yüreğindedir. Şifası da Vezir'in kızının kanıdır. Dersen seni baş hekim yaparım. Yoksa kelleni vurdururum..."