Listen

Description

Sanayi atıklarının arıtılmadan boca edildiği Marmara Denizi'nin ölümünü haber veren deniz salyası (müsilaj) felaketiyle bu kez Rize-İkizdere'nin o olağanüstü doğasının AKP döneminde ihya edilen “5'li çete” üyelerinden Cengiz İnşaat'a peşkeş çekilmesinin güncelliğinden hareketle zaten dizi programımızda yer alan konunun konuşulmasını öne çektik.

Programın konuğu, HalklarınDemokratik Kongresi (HDK) Ekoloji Meclisi ve Polen Ekoloji Kolektifi üyesi Marksist Cemil Aksu'ydu.

Sohbetin açılışında H. Selim Açan, konuğundan, kapitalizmin sistem olarak doğaya ve ekolojik dengeye verdiği zararların genel bir tablosunu çizmesini istedi.

Cemil Aksu konuşmasına ekolojik krizin aynı zamanda bir toplumsal kriz olduğunun ve bu yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çizerek başladı. Son yıllarda yaşadıklarımız ve konuya giriş bab'ında verilen örneklerin de söz konusu gerçeğin ifadesi olduğuna işaret etti. Özellikle neoliberalizmin bu tahribattaki ivmelendirici rolüne vurgu yaptı. Neoliberal tarım politikalarının tarımı şirketleştirmekle kalmayıp kırsal yaşam alanlarını da ortadan kaldırdığını, kırlardaki doğal kaynakların, yeraltı ve yer üstü zenginliklerinin şehirlere yığılan nüfusun tüketimine sunulmak üzere dizginsizce yağmalandığını belirtti. Kapitalizmin tarihi boyunca yapılan bütün hamleler gibi neoliberalizmin de kâr oranlarını yükseltmek amacıyla emeğe ve doğaya saldırdığını dile getirdi. Buna karşı dünyanın birçok yöresinde, en başta da Latin Amerika'da yerli halkların ve köylülerin yaşam alanlarını savunmanın yanında suyun metalaşmasına karşı direnişe geçtiklerini vurguladı.

Kapitalizmin doğayı da metalaştırmasının sonucu olarak çok ciddi boyutlar kazanmış bir iklim kriziyle karşı karşıya olduğumuz gerçeğinin altını çizdi. “İklim önceleri bir sonuçken artık neden haline gelmiş durumda” dedikten sonra son yıllarda giderek daha sık karşılaştığımız orman yangınlarını, kasırgaları, aşırı sıcaklık ve kuraklığı, sel ve taşkınları, depremleri, volkan patlamalarını hatırlattı.

Cemil Aksu bu bölümde sözlerini bağlarken dünyanın ikliminin son 200 yılda istikrarlı biçimde ısınmasıyla kapitalizm arasındaki bağlantıya parmak bastı. Bu ısınmanın 1970 sonrası hızlandığına, bunun da neoliberal birikim modeliyle bağlantısını sergiledi. Bu yıkımın başlıca sonuçlarını özetledi.

Bu noktada söze giren H. Selim Açan, Cemil Aksu'nun bir yoldaşıyla birlikte hazırladıkları bir sunumda yer verdikleri Dünya Ekonomik Forumu adına hazırlanan bir rapordan bazı bölümleri aktardı. O bölümlerde burjuvazinin sözcülerinin dahi nasıl vahim bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu itiraf etmek zorunda kaldıklarına dikkat çekti.

Sohbetin ikinci başlığını sosyalizmde doğa-insan ilişkisi oluşturdu. Bunun hangi ilkesel yaklaşımlar temelinde nasıl kurulması gerektiğine geçmeden önce Marksist çevrelerin çevre sorunlarına yaklaşımı gündeme geldi. (...)

(*) Sosyalizm ve geriye dönüşler konusunda 6 Şubat 2021 tarihinde başladığımız ve bugüne kadar 21 bölümü yayınlanan podcast dizimize yaz aylarında ilginin düşeceğine dikkate alarak Eylül ortasına kadar ara veriyoruz. Eylül'de buluşmak üzere...