Bu yazı ilk kez 16/05/2016 tarihinde Ankara Değil Lefkoşa sitesinde yayınlandı.
Yazının başlığı biraz garibinize gitmiş olabilir. Ne de olsa öfke bizlere hep kötü kelimeler arasında öğretilir. Öfkenin bastırılabilmesi bir sektör haline dahi döndü; anti depresan ilaçlar su gibi piyasada yayılıyor, öfkenin şeytan olduğunu anlatan kişisel gelişim kitapları ise cabası. Son dönemde toplumumuzda da öfkeden şikâyetçi olan “aydınların” sayısında enflasyon var. Hep bir ağızdan bizleri sakin olmaya, saldırganlıktan kaçınmaya, uzlaşıcılığa çağırıyorlar. Öfke ile ilgili elbette ben de çıkıp bazı kötü şeyler yazıp beğeni toplayabilirdim. Ama belki de öfkeme yenik düşüp bu linçi seyretmek yerine, kötü çocuk olmayı tercih edeceğim.