Listen

Description

IĞDIR’ a inince ilk onu gördüm:
Yerle gök arasında bir tek düğüm.
Çevresi masmavi, başı bembeyaz
Mevsimin perçemi takvimde son yaz
~
•Dinlemek isteğiniz şiirleri yorum kısmına yazarsanız, sizler için yorumlayabilirim.
Yeni şiirlerden haberdar olmak için; https://bit.ly/2IObl6a tıklayarak abone olabilirsiniz.

~
IĞDIR’ a inince ilk onu gördüm:
Yerle gök arasında bir tek düğüm.
Çevresi masmavi, başı bembeyaz
Mevsimin perçemi takvimde son yaz
Taş, toprak, kaya değil, AĞRI ışık
Secdeden doğrulmuş dağ olmuş âşık.
Fiziğini aşmış bir aşk sultanı,
Rabbiyle konuşur günün her an’ı.
Gün batarken az kırmızı, çokca mor
Sanırsın zamana geçit vermiyor
Gönül çizgisinde tutmuş güneşi,
Her sesi bastırmış AĞRI’ nın sesi.

“DOĞUBEYAZIT’ ta sokuldum ona,
İstedim yüreğim şavkıyla yuna;
Gökçe gülümsedi, gülce ürperdim...
Koştum eteğine, verse öperdim...
Yüz sürmek payedir aşk dergâhına
O sabah özlemin sarı ahına
Beş-on damla yağmur ekti bulutlar,
Gönlümü göklere çekti bulutlar;
Gözlerim AĞRI’ ya asılıp kaldı,
Yaşadığım sevda sanki masaldı
Sarıldım AĞRI’ ya bir kurt gibi aç
Yedi renkli düşüm yetmiş bin kulaç,”

KUŞ ona derim ki, AĞRI’ da uça,
Bir gıy çektiğinde ödlekler kaça;
Konunca çığ kopa, kalkınca kaya,
Av diye atıla gökteki aya...
Gölgesi olmalı bey çadırınca,
Acı çektirmeye can aparınca.
Kalkarken AĞRI’ yı kuşatan duman
Ne işe yarıyor, bilmeli zaman.
Kuş ona derim ki konduğu dalı
Gönlüyle kuşatıp ırgalamalı
Ve suyunu HAZAR’ dan içmelidir,
Uçunca hep AĞRI’ da uçmalıdır.

“KURT ona derim ki, AĞRI’ da geze,
Üç-beş murdar için inmeye düze,
Sürmeye dilini hiç haram kana,
Pervası olmaya ölümden yana...
Un edince gök ikiye yarıla,
Sevdiğine yüreğiyle sarıla
Ay doğarken iniversin ARAS’ a
Uçmasın ufkunda karga yarasa.
Çobansız sürüye çobanlık etsin,
Sevgisiyle yürekleri eritsin
ARAS’ ın suyunu çeksin AĞRI’ ya
Vuslat tohumunu eksin ağrıya.”

“Yel ona derim ki hep sere serpe
Çiçek döker gibi Ağrı’yı öpe..
Bilsin savurduğu toz mudur, kar mı,
Her dağ yıldızlara sakal asar mı?
Kıvrılıp kucağına yattığında
Sesi ezgi olsun, kokusu, kına...
Hazar’dan yükselen her tar sesini
Turnalarda gelen bahar sesini
Çekip kuşak kuşak AĞRI’ya sarsın,
Kabukta kalmasın yüreğe varsın.
Fakire, garibe kılıç vurmaya,
Duvak kirletmeye, gönül yormaya.

“CAN ona derim ki AĞRI’ yı bile;
Tepeden tırnağa sevdâ kesile.
Gün ona derim ki, hep mutlu CUMA,
Ruh AĞRI’ da uçan bir ışık hümâ.
Yanımda, canımda buldum AĞRI’ yı.
Sonsuza bir köprü bildim AĞRI’ yı.
Dedim: Ey kutlu dağ, artık elveda,
Cihansın, soylusun teksin dünyada!
Bir yanım sıla der, bir yanım AĞRI,
Gezinir içimde bir ince ağrı.
Gittiğim her yerde ben onu gördüm,
Yerle gök arası bir sırlı düğüm.”

Şiir: Bahaettin Karakoç
Müzik: Volkan Gümüşlü/ https://youtu.be/ZeDatyXdJLo
Fotoğraf: Hüseyin Yıldız/AA

~
Tüm Videolar: https://bit.ly/2EyYErA
Abone Olmayı Unutmayınız: https://bit.ly/2IObl6a

~
Sosyal Medya Hesaplarım:
https://facebook.com/muhammetkalemm
https://instagram.com/MuhammetKalemm
https://twitter.com/MuhammetKalemm