Sevgili dinleyenler, Allahû Tealâ’nın hepinize sonsuz mutluluklar vermesi dileğiyle inşaallah sözlerimize başlamak istiyoruz. Bu akşam sizlere bir davranış biçimleri sohbeti yapmak istiyorum.
Biliyorsunuz ki Allahû Teâlâ insanları, bütün insanları, onların mutlu olması için yaratmıştır. Mutluluk, Allah’ın temel dizaynıdır. Herkesin mutlu olması, Allah’ın yegâne hedefidir ve mutluluğa sizi ulaştıracak olan bütün faktörler, Allah’ın indinde birer birer verilmiştir.
Allah ile olan ilişkilerinizde mutluluk müessesesi, sosyal mahlûklar olarak yaratılan biz insanlar için mutlaka başkalarına karşı olan davranış biçimlerimizle şekillenir. Mademki Allahû Tealâ bizleri sosyal mahlûklar olarak yaratmış yani başka insanlarla beraber yaşamak mecburiyetinde olan insan sıfatıyla yaratmış, öyleyse bu dizayn içerisinde bizler, en güzelini gerçekleştirmek durumundayız.
Muhtevaya dikkatle bakın; siz varsınız, başka insanlar var, bir de Allah var. Sizinle başka insanlar arasındaki ilişkiler, bir birleşik kaplar usûlüne tam paraleldir. Topluma ne verirseniz, onu geri alırsınız. Böylece birleşik kaplar sistemindeki eşitlik tahakkuk eder, her zaman. Bu, Allah’ın kanunudur. Ne ekerseniz onu biçersiniz. Sizden başkalarına yayılan şey negatif dalga boylarıysa, karşınızdakilerden de size geri dönen şey, aynı şekilde negatif dalga boyları olacak. Yani siz öfkeli, stres içinde, başkalarına kızan, onları azarlayan, onları devamlı rahatsız eden bir hüviyette iseniz, toplum da sizi devamlı rahatsız edecek davranışlarda bulunacaktır. Yetmez, Başkalarını küçük düşürmek için yaptığınız, başkalarına onları ezmek için yaptığınız, kendinizin üstünlüğünü ispat etmek için yaptığınız her davranış biçiminin, toplumdan size geri döneceğini bilmelisiniz. Cevaplar, hep sizin başlattığınız istikamette geri dönecektir. Oysaki Allah’ın sizleri yaratmaktan muradı, mutlu olmanız.
