Konumuz: İslâm nedir?
İslâm, kâinatın tek dînidir. Başka bir dîn hiç olmamıştır. İslâm deyince Allahû Tealâ, neyi kastediyor? Kur’ân-ı Kerim’e baktığımız zaman İslâm’ın, Hz. İbrâhîm’in, hanif dîni olduğunu söylüyor Allahû Tealâ. Peygamberimiz (S.A.V)’e buyuruyor ki: “Bu Kur’ân’la, sana indirdiklerimizi (Kur’ân’ı tamamlamakla) tamamladık ve dîn olarak İslâm’ı seçtik, İslâm’dan razı olduk.”
5/MÂİDE 3: Ölmüş hayvan, kan, domuz eti ve Allah’tan başkasının adına boğazlanan (kesilen), boğularak, vurularak, yüksek bir yerden yuvarlanarak veya boynuzlanarak ölen ve de yırtıcı hayvan tarafından parçalanıp yenen hayvan (ölmeden kesilmesi hariç) ve putlar adına boğazlanan hayvanlar ve fal okları ile kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bunlar fısktır. Bugün kâfirler sizi dîninizden döndüremedikleri için yeise kapıldılar. Artık onlardan korkmayın, Ben'den korkun. Bugün sizin dîninizi kemâle erdirdim. Ve üzerinizdeki nimetimi tamamladım. Sizin için dîn olarak İslâm’dan razı oldum. Artık kim açlık tehlikesiyle, günaha meyl etmeksizin zarurette (yemek zorunda) kalırsa, muhakkak ki Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.
Allahû Tealâ bunları söylüyor, aynı zamanda da Peygamberimiz (S.A.V)’e diyor ki: “Sen vechini, dîni ayakta tutmak için hanif olarak dîne ikame et.” Ne diyor, ne diyor? “Sen Hanifsin. Hanif dîni, Hz. İbrâhîm’in dînidir. Babanız İbrâhîm’in dînidir.” diyor. Öyleyse dîn açısından Hz. İbrâhîm, Hz. Musa’nın da babasıdır, Hz. İsa’nın da babasıdır ve ona tâbî olanların da babasıdır, Peygamberimiz (S.A.V)’in de babasıdır. Ve ona tâbî olanların da babasıdır. Allahû Tealâ bir dîn koymuş ortaya, ezelden ebede kadar bu dîni hiç değiştirmiyor. İfadesine gelin dikkatle bakalım, Rûm Suresinin 30. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki:
30/RÛM 30: Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah’ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah’ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.
“Habibim! Vechini hanif olarak dîne ikame et (yani o dîni ayakta tutmak için, hanif dînini ayakta tutmak için vechini, fizik vücudunu devamlı çalıştır, gayret et. Hanif olarak bu işi yap, o hanif fıtratıyla yap ki Allah bütün insanları hanif fıtratı ile yaratmıştır. Ve kâinatın kayyum olan dîni, işte bu dîndir.” diyor. “Ezelî ve ebedî dîn bu dîndir, başka dîn yoktur.” demiş oluyor Allahû Tealâ. “Kâinatın ezelî dîni (ezelde de bu vardı), ebedî dîn; kayyum olan dîn, kıyâmete kadar devam edecek dîn, gene bu dîndir. Evvel ve ahir bu dînden başka bir dîn hiç olmadı.” diyor. Ve şunu da söylüyor: “Ve Allah’ın yaratmasında, ne insanları hanif olarak yaratmasında ne de dîni hanif dîninin dışında bir dîne hiçbir zaman çevirmemek suretiyle dînde de bir değişiklik göremezsin.” Yani ezelî dîn ebediyete kadar devam edecektir, bu dîn hanif dînidir. İnsanlar da ezelden ebede hep hanif fıtratı ile yaratılacaktır. Kâinatın tek dîni ve tek fıtrat; hanif fıtratı. Bütün insanlar hanif fıtratı ile yaratılmıştır. Ve hanif fıtratı ile yaşayacaklardır. Kıyâmete kadar da bütün insanlar hanif fıtratı ile yaratılacaklardır. Hz. İbrâhîm ile Allahû Tealâ arasında Kur’ân-ı Kerim’de bir konuşma geçiyor. Hz. İbrâhîm diyor ki: “Bu kavimdeki insanların bir kısmı senin dînini (hanif dînini) yaşamıyorlar diye, bütün kavmi mi yok edeceksin? Bu haksızlık olmuyor mu Yüce Allah’ım? Bu insanların yarısı hanif dînini yaşıyorlarsa o zaman onlara müsaade etmelisin; yaşamalılar, yok etmemelisin.”