Bitcoin ve diğer kripto paraların İslami hukuktaki yeri, uzun süredir hem uzmanların hem de kamuoyunun zihnini meşgul eden karmaşık bir konu olmuştur. Bu bölümümüzde, bu dijital varlıkların Şer'i statüsünü derinlemesine inceliyoruz. Peki, Bitcoin caiz mi, değil mi?
Hanefi fıkıhçıların titiz tanımlarına göre, bir varlığın mal (servet) sayılabilmesi için üç temel şart aranır: saklanabilirlik (iddikhār), insanlar tarafından arzu edilmesi veya tanınması (tamawwul) ve Şer'an kullanımının mübah olması (taqawwum). Bitcoin, dijital cüzdanlarda güvenle saklanabilme, küresel çapta bir değer deposu ve değişim aracı olarak giderek artan bir tanınırlık kazanması ve özünde yasak bir unsur barındırmamasıyla bu kriterleri eksiksiz karşılayarak meşru bir mal varlığı olarak kabul edilmektedir.
Bitcoin'e yöneltilen yaygın itirazları da ele alıyoruz:
• Soyut Olması: Bitcoin'in fiziksel olmayışı, dijital fiat paralar veya yazılımlar gibi modern ekonomideki yaygın soyut varlıklardan farksızdır. Klasik fıkıh, bir varlığın somutluğundan ziyade, işlevselliğine ve toplumsal tanınmasına odaklanır.
• İçsel Değeri Olmaması: Altın ve gümüş gibi geleneksel paraların değeri de temelde toplumsal uzlaşıya (örf) dayanır. Bitcoin'in değeri kıtlığı, ademi merkeziyetçiliği ve sağladığı faydadan gelir, içsel değere bağlı değildir.
• Devlet Desteği Bulunmaması: Şer'i hukuk, bir varlığın para veya mal sayılması için devlet tarafından çıkarılmasını veya düzenlenmesini şart koşmaz. Tarihsel örnekler ve Bitcoin'in küresel çapta artan kabulü bunun kanıtıdır.
• Aşırı Volatilite (Gharar): Fiyat dalgalanmaları, Bitcoin'i Şer'an yasak kılmaz. Tarihte de paralar değer dalgalanmaları yaşamıştır ve bu, ticari riskin doğal bir parçasıdır.
• Yasa Dışı Faaliyetlerde Kullanılması: Her türlü mal varlığı kötüye kullanılabilir. Bitcoin'in şeffaf ve izlenebilir yapısı, nakitten çok daha şeffaf olup, yasa dışı faaliyetler için uygun bir araç değildir.
Mevcut durumda, Bitcoin günlük ticarette yaygın olarak kullanılmadığı için tam bir para (thaman) yerine, bir varlık (ʿarḍ) olarak sınıflandırılmaktadır. Ancak toplumsal benimseme arttıkça gelecekte para statüsüne geçme potansiyeli bulunmaktadır.
Diğer kripto paralar (altcoinler) için ise dikkatli bir yaklaşım gerekmektedir. Bitcoin'in aksine, çoğu altcoin yüksek oranda spekülatiftir, merkeziyetçi yapıları nedeniyle manipülasyona açıktır ve bazıları etik olmayan kar elde etme modelleri üzerine kurulabilir. Tamamen desteklenen stablecoinler ise uygun görülmektedir.
Bu değerlendirme, Bitcoin'in İslami hukuktaki yerini açıklığa kavuşturmayı amaçlamakta olup, herhangi bir yatırım tavsiyesi içermemektedir.