Cumhurbaşkanı Danışmanlığı yapmış çok eski bir gazeteci olan bir hemşerimden aldığım tepki yenilir yutulur gibi değildi.
Beni telefonla arayarak konuya direk dalış yaptı. Yaklaşık yirmi dakikalık bir telefon görüşmesinde sadece kendi konuştu.
Neymiş efendim, zat-ı halleri her iki yazımda isimleri geçen gazeteci şahısları çok iyi tanıyormuş.
Bu “Rüşvetçi Gazetecilere” her zaman kefil olacağını vurgulayarak, iddia edilenin aksine, maneviyatına düşkün olan Erzurum da, yazılı, sözlü ve görsel basının gelişmesinde söz konusu şahısların inkar edilemez katkılarını defaten vurguladı durdu.
Oturduğu yerden (.......) Öyle görüyormuş, zatı halleri.
Dedim ya, tarafsız olmak istediğiniz zaman bile farkında olmadan bir taraf içerisine çekiliyorsunuz.
Bazen bu olay kadar ileri gidiyor ki, birilerinin istediği gibi habercilik yapmazsan hain, başka birilerinin doğrusunu savunduğunda yandaş ya da yalaka olabiliyorsun.