Listen

Description

‘Hasanboğuldu’ (1942) adlı öyküde, başkişi, 4-5 günlüğüne, Kaz Dağları’nda, Yörüklerle kalacaktır. Onu gideceği yere götürecek olan, kendisi de şans eseri oraya gidecek olan, 18-20 yaşlarındaki bir Yörük kızı olan Hacer’dir. Hacer, dereler, çağlayanlar vb. aştıklarında bölgeyle ilgili açıklamalarda bulunur, bir tür rehberlik eder. Hasanboğuldu Büveti’ne (gölet) böyle varırlar. Bir süre sonra, Hacer, başkişiye, bu büvete bu adın verilme nedenine ilişkin öyküyü anlatacaktır. Bu öyküde de, dağlı-ovalı karşıtlığı işleniyor. Ovalı Hasan ile Dağlı Emine’nin aşkı mutlu sona varamayacaktır:

“İnsan nereye giderse rızkı da beraber gidermiş; bunu düşündüğüm yok. Ama ben dağlıyım, bu çukur ovalarda kalamam.

Köyünüzün eli kınalı kızlarına katışamam, senin içine dert olur… Kızılbaş kızı geldi de Hasan’ı elimizden aldı derler, benim içime dert olur… Yörük kızı dağdan köye, çadırdan eve inmemeli… Ben seni görmemeliydim… Gördüm, sözüne uymamalıydım…” (Ali, 2002, s.174)

Hasan, aşkı için dağda yaşamaya razı olunca, Yörükler onun için bir sınavı şart koşarlar. Sırtında ağır bir yükle obaya varabilirse, düğün yapacaklardır. Olaylar umdukları gibi gelişmeyecektir.

Seslendiren: Yusuf Can Gökkaya (@cancaseyler)