Listen

Description

Pugat Yazıları 16/03/2022

Bagok Dağında Bîrik tepenin doğuya bakan yamacında, güneş doğarken elimde dürbün bir kayanın kovuğunda meşe ağaçlarıyla bezenmiş vadiyi gözetliyorum. Dağ keçilerinin benden habersiz oyunlarını izlerken dere yatağında belli belirsiz akan su kaynağından yansıyan güneş bana göz kırpıyor. Arkamda vadinin batı çıkışında hâkim noktada 150 asker tarafından tutulan Dibek Tepe üs bölgesi var.

Ukrayna savaşında kıyafetleri perişan askerleri görünce aklıma o üs bölgesi geldi.

Orada bulunduğum süre zarfında, kayıplarımızın yaklaşık yarısı bu üs bölgesinin çevresinde meydana gelen çatışma ve mayın patlaması olaylarında gerçekleşti. Kara Kuvvetleri bağlısı 150 asker üs bölgesini tutarken, bu birliği takviye amaçlı bir Jandarma Özel Harekât Timi de belli periyotlarla üs bölgesinde görevlendirilirdi. Ben de bu timde görevliydim.

Bazen bir gece, bazen iki gece, yaz-kış kimsenin ayak basmadığı bu dağlarda görev yaptık. Üs bölgesine dinlenmek ve ikmal yapmak için uğrardık. Buradaki zamanımızın çoğu taşlardan ördüğümüz derme çatma barınakların içinde geçerdi. Dinlenme dediğime bakmayın, bizim için dinlenme, uyku esnasında öldürülme korkusu olmadan, bir gece uyuyabilmekti.

Üs bölgesi bir tepenin sırtına kurulmuş birkaç baraka, kum torbaları, silah mevzileri ve üstünde sinekler uçuşan seyyar tuvaletten oluşuyordu. Su kısıtlıydı. Kullanmak için her güne 3 pet şişe su düşüyordu. Hatta o kadar kısıtlıydı ki görev periyodunu tamamlayan timler fazla sularını toprağa gömer, bir sonraki gelişte eğer başka bir tim bu suları bulup çıkarmadıysa kullanırlardı.

(...) Yazının devamı: https://www.pugat.org/guvenlik/2022/03/16/ne-icin-oldugunu-bilmeyen-askerler/