İnsanlık her geçen gün farklı bir şiddete, savaşa, baskı veya hukuksuzluğa şahit oluyor. Şimdilerde hepimizin gündeminde olan Ukrayna’nın Rusya tarafından işgal girişimine herkesin farklı yorumları oldu. Genel yorum ise “21. yy. da herkesin gözünün içine baka baka nasıl bu kadar acımasızca insanların ölümüne sebep olacak bir savaşa kalkışılır?” şeklinde oldu. Herkesin gözünün içine baka baka gücü elinde bulunduranların nasıl balistik nükleer silahları telaffuz etmeye cüret edebildiklerini anlayabilmek için insanları ve toplulukları anlamak gerek.
İnsanlar belirli durumlarda belirli kalıplarda davranışlar segilerler. Özellikle baskı ve cezalandırmanın sık görüldüğü ortamlarda insanlar bu baskılardan ve cezalardan her ne olursa olsun kaçınma eğilimindedirler. Asch’in ve Schachter’ın psikoloji deneyleri, bireylerin ve grupların baskıcı ve cezalandırıcı güçden kaçınarak gerekirse bilerek yanlış olanı nasıl yapabildiklerini gözler önüne sermektedir.
Asch’in araştırmasında, belirgin bir gerçeğe rağmen pek çok insan grup baskısıyla bilerek yanlış olan seçime uyma davranışında bulunmaktadır. Bu bireylere araştırmadan sonra davranışlarının sebebi sorulduğu zaman, kişilerin çoğunun grup tarafından alay edilmemek ya da hor görülmemek için gruba uyduğu ortaya çıkmıştır. Bu bireylerin varsayımı, grubun, kendinden başka türlü düşüneni kabul etmeyeceği şeklindedir.
(...)Yazının devamı: https://www.pugat.org/toplum/sosyal-psikoloji/2022/03/06/yelena-osipova-olabilmek/