Bu Podcast'te yakın tarihin en büyük trajedilerinden birinden söz edeceğim. Kürtler için elbette kara bir gün olan 16 Mart 1988’deki Halepçe Katliamı’ndan… Konuyla ilgili olarak Kürt Araştırmaları Dergisi için yazdığım “Halepçe: Kürdün ‘Kimyasal’ Değersizliği’ başlıklı makaleyi sizlerle paylaşacağım.
16 Mart 1988’de Güney Kürdistan’ın Halepçe kentinde en az beş bin Kürt kimyasal silahlarla katledildi. Kuşkusuz Halepçe Katliamı, 1987-88 yılları arasında Saddam Hüseyin’in Baas rejimi tarafından Kürtlere karşı gerçekleştirilen Enfal Soykırım Harekâtı’nın bir aşaması veya parçasıydı. Kur’an’ın sekizinci suresinin (Enfal =Ganimet adlı süresinin) adını taşıyan sekiz aşamalı soykırım harekâtı sırasında neredeyse Güney Kürdistan’ın her yerinde kimyasal silahlar kullanıldı. İnsan hakları kuruluşlarının verilerine göre, en az 182 bin Kürt katledildi; köyleri yerle bir edilmiş on binlerce Kürt toplama kamplarına alındı, işkenceye maruz kaldı, gözaltında kaybettirildi, toplu mezarlara gömüldü ve mülteci durumuna düşürüldü.
Halepçe ve Enfal Soykırımı ile ilgili bu gerçekler ortada dururken, örneğin ABD'nin 2003'te diktatör Saddam Hüseyin'i devirmek için Irak'a uluslararası ortaklarıyla birlikte operasyon yapması nedeniyle hala tartışılan, çoğunlukla "muhalif" kesimlerce gündeme getirilen "Saddam'ın kimyasal gazlara sahip olup olmadığı" konusunu da Halepçe kapsamında ele almakta fayda var...
Bu Podcast'te hem Halepçe ve Enfal katliamlarıyla ilgili verileri hem de neredeyse bütün dünya devletlerinin ve uluslararası siyasetin bu dönemde Kürt trajedisini görmezden gelmesini ve buna neden olan politik nedenleri ele alacağım...
Podcast'te yayınladığım yazıya şuradan da ulaşabilirsiniz:
http://kurdarastirmalari.com/yazi-detay-oku-101
#HalepceKatliami
#KomkujiyaHelepceye
#HalabjaGenocide
