Yazılı olarak cevap versem de hep bir yeri eksik kalacak.
Çünkü korkumu ve sonuçlarını yazmak bile, aramızda bir engelin yükselmesine neden olacak...
Sorunun büyüklüğü hafızamın ve aklımın sınırlarını epey aşıyor.
Bana öğrettiğin ilk ve tek şey bu çiçek,
Ve adı baba...Bana yaşamasını öğretmedin. Savaşmayı öğretmedin. İyiliği öğretmedin. Beni sevmediğin için, kimseyi sevmeyi öğrenemedim. Bu yüzden sadece Leylaklar açtığında geliyorsun aklıma.
Bugün bu ses karşısında, çocukluğumdaki kadar titremeyişimin biricik nedeni, çocukluğun o suçluluk duygusunun yerini kısmen ortak çaresizliğimizin sezgisine bırakmış olmasıdır.
İnsanlar anne baba olmanın dünyanın en zor işi olduğunu söylüyorlar
Haksızlar...En zor iş büyümek
Bana yaptığın en büyük kötülük ne biliyor musun?
Ben senin yüzünden,
Bir daha kimsenin beni sevebileceğine inanmayacağım
Ben senin yüzünden,
Bir daha hiç kimseye güvenemeyeceğim
Ben senin yüzünden,
Hayatım boyunca hiçbir insana güvenemeyeceğim
Ben senin yüzünden,
Hayatım boyunca yalnız kalacağım
Yaşım ilerledikçe,
Değersizliğimin kanıtı olarak önüme sürdüğün malzeme büyüyordu.
Gitgide bir bakıma gerçekten haklı çıkıyordun.
Senin karşında kendime güvenimi kaybettim. Kaybettiğim güvenimin yerine sınırsız bir suçluluk duygusu koydum.
Ben, olduğum halimle, senin eğitiminin
Ve kendi itaatkarlığımın bir sonucuyum.
Bana Çok iyi Kardeş,
Büyük baba,
Dede
Ve üvey baba oldun
Ancak bir baba olamadın..