Ne kırağı vurgunu
Başakların Boyun eğişi
İşaret etmez beni
Ben hep al taylara vurgunum
Kahroluşum bundandır
Çünkü her nisan ayı geldiğinde,
Yani erikler yeşerip,
Şeftaliler tüylendiğinde,
Bağ bozumu yaşıyorum
Usul usul düşüyor yanıma Kollarım
Usul usul ayrılıp kopuyor gövdem Ruhumdan
ayrılıkların Vurup gidişi İstanbul’u yerden yere
Gidişi yani,sıyırması eti kemiğinden
İyi okumalısın beni
Talan edilmiş bir ömrün haritasıyım ben
Hiç bir bıçak işlemez gövdeme
Burada böyle
Sen ise aldırmıyorsun
Kahroluşum bundandır
Bir de,
Yitip gidiyorsun uçurumlarında
Ve darmadağın oluyor,
tozların uçuşuyor
Sık ağaçlı yerlerin göğünde Uçuşuyorsun
Dağ doruklarının fırtınalarında
Hırçın ve zalim Dikenlerin