Listen

Description

Umutla bakan,

Dünyaya,

Her şeye, ve sevgiye umutla bakan yüzün senin

Beni sıcak bir güneş gibi güzelim vahşî, çılgın  ve âsî bir ruhla coşturan ve çatık tüfenkler gibi mağrur bir inancı taşıyan 

Sana gökyüzünün mavi bir inatla çalkanan rengini iletir, selam ederim.

 Günüm, gecem, evim, barkım. Durmadan şavkıyor aydınlık. Sabahla yaylaya çıkıyorum. Dere tepe düz gidiyorum. küçük, kıvırcık ve sabah yeline benzeyen bir çocukla birlikte çitlenbikleri geçiyorum. 

Sabahla güzelim, ışıl ışıl sevdalar büyüyor alnımızda ve kalabalık şekilleniyor.

Doğurgan bir ağız halinde, kalabalık şekilleniyor. Ve seni unutamıyorum!

Baharla geldi yüzüme sevinç. Dinç ve sabırsız bir merakla geleceği arıyorum Sonra nasıl da kalkıyorum her şeyi kutsamaya

Ve göreceğim: yeryüzünü ve halkları göreceğim. Sesimin çeliğine bazı kinler katarak ve haykırarak: ey insanlar!

Çünkü durmadan işliyor yüreğim çünkü güzelim, hırsın inadın ve kavganın kahramanca içindeyim!

Yüreğim seninledir güzelim seninledir ve herkesledir yüreğim. Derin bir ağıt yakaraktan  ve içten içe devrimi söylemektedir.

Gün, doğmaktadır sevgiye  acılar, ve sabırlar çekerek kalbim bir atlının yüzüme vahşî ve çılgın sevinçler dizerek ve sesime çelik özlü sevdalar çekerek kükremesiyle gelen devrim, çatlamaktadır! İnanç ve kurşun uğruna gövdem çatlamaktadır. Mutlaka çatlamaktadır benim alnım. Dağ çiçeklerinin kavga kokan sularında bir ordu gibi biriken ve çoğalan sularında devrim çatlamaktadır!

Ağaçlar ve yapraklar birer tadla besleniyorlar. Dünya, bütün zorluklarını yenip inatla çoğalıyor. Ve inatla insanlar,  yüzlerine serin sabahlar çiziyorlar.

Bütün bunları görmemek elde mi? Elde mi gizlemek sevincini baharın? Bir kuşun bazı uçmalar büyüterek içinde, ve canı nereyi isterse oraya gittiğini görmemek elde mi? Elde mi güzelim? Büyük bir gürültüyle üstüme ve omuz başlarıma yığıldığını görmemek?

Sıcak ve hoyrat duran nefesimle bunu mutlaka görmek, mutlaka tanımlamak aşkı, onu çekip kurtarmak bir yaz öğlesinden onu çekip, dağların yüksek ve kahraman bir bölgesinden kışlamak. Coşkuyla Bunu çözümlüyorum: Mavi bir inatla büyüyor gök. Kalbim yeni yeni yorumlar katıyor güne. Direncini işliyor tabiat. Çünkü kış kovulmuş bir adam gibi gitmektedir. Ve kalbim, soyunan ve kendini serin sulara atan bir adamın göğe büyük bir halka çizerekten koştuğunu görmektedir.

Çünkü hayat sevgiyle uyanır. Bunu görüp yazarım. Kanım çoğalır durmadan, damarlarım benim yaşamakla dolanan damarlarım, Oysa zaman zaman toprağın, sıcak ve nemli kokusunu duyamadığım küçük ve karanlık odamın ortasındayım. Oturmuş, şiirler yazıyorum. -Acılar birikiyor içimde, Masamdan kalkmalıyım-Çünkü ben kahraman köyü ve halkı yazacaksam eğer, köyü ve halkı bilmeliyim.  Bilmeliyim dostumun yaşamakla taşan yüreğini ve demeliyim ki ona: güneş bir gün ağartacak başakları onlar, yayılıp çoğalacaklar ve rüzgâr serin kokular getirecek etrafa. Çünkü hayat sevgiyle uyanan bir sabah gibi başımızda. Ve bizim her şeye karşı inancımız var!

İnancımız var güzelim doğan güne karşı. Alınlarına durmadan yeni yeni yaralar katan ve bir gün patlayacak olan  halka inancımız,  ve yaşamayı kutsayıp, onu felâketle bizlerin omuzlarına bırakan bir takım adamlara kinimiz var! Bütün bunları derken, zaman gelip geçiyor. Sana sevimli bazı anlar veremiyorum. Varsın veremiyim, ne çıkar? Çünkü diyorum ki ben: Nefis bir yaz düşünüp, ona otları ve rüzgarı da ekleyip ve kelebekleri ve güneşi de ekleyip birden içlenmek mi? HAYIR! Kavganın ve zorluğun içinden gelip, iletmek yüreğimi sana ve seni böylecene sevmek!