Bir filmin son sahnesi: Fransa’da cephe gerisinde her yaştan askerle tıka basa dolu bir meyhane. Meyhaneci bağıran, ıslık çalan sarhoş askerlere “Almanya’dan, düşmandan elde ettiği son ganimeti” takdim etmektedir. “Ganimet” korku içinde, gözü yaşlı gencecik bir kadındır. Askerlerin çığlıkları, ıslıkları kulakları sağır etmektedir. Meyhaneci, kadına “beylere iyi günler dile” der. Kadın kendi dilinde “iyi günler” diye mırıldanır. Askerler “medeni dilde konuşsana” diye bağırarak kadını aşağılamayı sürdürürler. Meyhaneci kadının çok güzel türkü söylediğini anons eder. Korkudan titreyen kadına “hadi şarkı söyle” diye bağırır askerler. Islık çalar, şişeleri fıçılara, masalara vururlar. Genç kadın türkü söylemeye başlar fakat sesi korkudan kısılmıştır, cılızdır. Bir barbar sürüsünü andıran askerlerin “daha yüksek, daha yüksek” çığlıkları arasında kadının sesi sonunda yükselir. İşte o anda…
Tamamını okumak için: https://uidder.org/egemenlerin_zafer_yollarinda_insan_kalabilmek.htm