Listen

Description

İnsanlar ateş yakmayı keşfettiğinde hayat daha kolay hale geldi. Isınmaya ve ortamı aydınlatmaya başladılar. Yiyecekleri pişirerek tükettiler, kendilerine koruma sağladılar, madenleri eriterek av aletlerini şekillendirdiler. Keza tekerlek de insanlık tarihi açısından devrim niteliğinde icatlardandır. İnsan, taşıyabileceğinden daha fazla yükü, daha az güç harcayarak, daha hızlı şekilde taşımaya başlamıştır. Yazının keşfi ise insanlığın en önemli sıçramalarından biridir. İnsanlığın birikimleri bu sayede nesilden nesile aktarılarak günümüze ulaşmıştır. Bu keşif ve icatlardan günümüze çok şey değişti. O zamanlar insanlar meraklı ve korku dolu gözlerle yıldızlara, çakan şimşeklere bakıyordu. Bugün ise uzaya çıkılıyor, Mars’a araç indiriliyor, uzaya gönderilen teleskoplar sayesinde yeni galaksiler keşfediliyor. Bir tuşla dünyanın diğer ucuna kütüphaneler dolusu bilgi gönderilebiliyor, yapay zekâ sayesinde her alanda robotlar kullanılabiliyor.

Bütün bu gelişmelere bakarak bilim ve teknolojinin muazzam bir aşamaya ulaştığını söylemek mümkün. Peki, bilim ve teknolojinin gelişmesi toplumun da aynı ölçüde gelişmesi anlamını taşır mı? Ahmed Arif’in ünlü dizeleriyle cevap verelim: “Düşün, uzay çağında bir ayağımız/Ham çarık, kıl çorapta olsa da biri…” Bugün ileri teknoloji sayesinde tüm insanlığın karnını doyuracak üretim yapabilir; açlığı, yoksulluğu, işsizliği, hastalıkları ortadan kaldırabiliriz ama kapitalizm buna izin vermiyor.

Tamamını okumak için tıkla: https://uidder.org/toplumun_gelismesi_sadece_teknolojiyle_olur_mu.htm