Listen

Description

Çocuklar nasıl, bir şeye üzülürler, bozulurlar, kızarlar. Eğer neden olduğunu anlamıyorsak “niye böyle yapıyorsun şimdi” “sen de yani abarttın alt tarafı yerini değiştirdim”. Sen de ne çok büyütüyorsun, hiç de gerek yok bu yaptığına” “ay şimdi seni çekemeyeceğim” diyoruz. Anlamadığımız bir şeyse de ne oldu şimdi, sen de her şeye ağlıyorsun gibi yorumlar yapıyoruz. Ve genelde böyle yaptığımızda o çocuk daha fazla ağlamaya başlıyor. Bağırıyor bozuluyor. Hatta bu böyle devam ederse tantrum yapıyor kendini yerlere atıyor. Yeri yumrukluyor falan filan. Bunun nedeni çünkü görülmeyi istiyor ve bekliyor. Duygusunun ve kendisinin görülmesini ve duyulmasını bekliyor. Görülmedikçe daha da fazla ağlıyor ve bağırıyor çünkü onun için acısı gerçek. Ve biz onunla bu şekilde konuştuğumuzda onun hissini hiçe sayıyoruz, hislerini küçümsüyoruz, gereksiz ve yersiz buluyoruz, önemsemiyor, aldırış etmiyoruz. Onun duygusunu hiçe saymak çocukta görülmediği hissi yaratıyor. Önemli olmadığı. Ve onun aslında asıl istediği görülmek ve duyulmak. Yardıma ihtiyacı olan insan hayvan neyse yardım alana kadar bağırır. Yardım geldiğinde, yardım edildiğinde artık daha fazla bağırmaz çünkü o bağırış yardım çağrısıdır. Beni gör çağrısıdır. Görüldükten sonra daha fazla bağırmaya gerek duymaz. Çocuklar da öyle, bedenimiz de.

İç dünyamıza peki bu alanı sunuyor muyuz? Çocuklara sunmadığımız gibi içimizdeki çocuğa da genelde kendisini ifade etme izni vermiyor konuşmasına izin vermiyor veya söylediklerini geçiştiriyor olabiliriz. Büyümek, kendimize, içimizdeki çocuğa izin vermek onu duymak, ona var olma alanı vermek ve onu görmek ve ona ebeveyn olmak. Bunu yaparak ancak o çocuğu şifalandırıyoruz ve rahata erdiriyoruz. Büyümek ileri gitmek değil adeta. Bugünden başlayarak hayatımızda içsel olarak geriye doğru bir yolculuk yapabilmek adeta. Ve bu geriye doğru içsel yolculukta teker teker yıllar içinde oluşmuş olan düğümlerimizi ve gölgelerimizi görebilmek. Onlarla kalabilmek, içimizdeki çocukla kalarak, onu duyarak, onun acısını ve hislerini kale alarak, ona var olma alanı vererek ve bunu sevgiden yapmak. yani kendimize sevgi dolu bir ebeveyn olmak ve oradan çözmek düğümleri. İçimizdeki çocuğa şefkat gösterelim. Sevgiyle, şefkatle, ışıkla kalın