Geçiş dönemleri farklı hisleri bir arada barındırır. Ve bu dönem de onlardan biri. Belki uzun zamandır istediğiniz, beklediğiniz bir geleceğe doğru gidiyorsunuz ve bu gidişat her gün her gün biraz daha momentum kazanıyor. Bu süreci hızlandırmak, belki de özlemini duyduğunuz o geleceğe en kısa zamanda varmak, ulaşmak istiyorsunuz. Öte yandan yeniliklere doğru giderken artık o yeni varoluş alanımızla hizzalı olmayan alışkanlıklar, ilişkiler, belki şehirler, arkadaşlıklar da hayatımızdan yaprak dökümü gibi çıkıyor olabilir. Bu süreci hızlandırmak yerine bu süreci hem yeninin heyecanını, hem de gidenlerin yasını tutarak, şimdiyi onurlandırarak geçirmek dengede kalmamıza yardımcı olacaktır. Ve bu süreçte bu duyguları yaşamak için kalbimize dönmeye davet ediliyoruz. Kendimizi belki de sonunda ortaya koyabileceğimizin heyacanlıyla zihinden iletişime geçme eğilimi gösterebiliriz. Her ne kadar bu dönem iletişimde bulunmak gerçekliğinizi paylaşmakta büyük bir kilit rol oynasa da bu iletişimi zihinden yapmak yerine kalpten kalbe yapmaya niyet edin. İlk önce kalbinize inin ve bırakın kelimeler buradan akarak çıksın. Sevgiyle, sevgiden.
