Bugün kendinize bir hedef belirlemekle, yani hedef koymakla manifest etme arasındaki sekiz farkı anlatacağım.
Diğer bir değişle bunu hedef koymaktan manifest etmeye gitmenin sekiz yolu gibi de düşünebilirsiniz.
Neredeyse son 100 yıldır hem eğitim sisteminde hem de iş dünyasında baskın olan enerji maskülen enerji oldu, oluyor biliyorsunuz. Tutturulması gereken hedefler, eylemler, planlar ve benzeri. Sistemlerin bu enerji üzerine yapılanması elbette beraberinde aşırı çalışmayı, stresi, doyumsuzluğu, depresyonu da getirdi.
Bazen dünyanın bilinç ortalamasının yükseldiği bir devrimin ortasında olduğumuza da inanmıyor değilim.
Ve işte bu maskülen enerjiden feminen enerjiye doğru kayarak, yapma ile olma, çaba ile tevekkül arasında bir noktaya doğru kaymaya başladığımızda hedef koymaktan manifest etmeye doğru geçmeye de başlarız.
Bu feminen enerjinin hem kendi hayatınız hem de çevrenizdekilerin hayatı için bir değişim yaratabileceğine inandığımdan bu geçişi sağlayabilecek yolları maddeler halinde paylaşacağım.
Her şeyi kendimizin yapması gerektiğine inanarak, dilimiz dışarda çalışmaktan, isteklerimizi ya da arzularımızı kendimize zahmetsizce çeken bir antene nasıl dönüşmeye başlarız?
Bu videoda bu konuyu maddeler halinde anlatacağım.
