Listen

Description

Bir şeyler yapmalıyımla bir şey yapmak arasında
elimden gelmiyor ya rabbi bir çiçeğin susuzluğunu gidermek
Kaldırıp bir taş atamayacak kadar zalimim, yok değilim
Mazlumun yanındayım herhalde ya rabbi
bana öyle geliyor
Hatta hep mazlumum ve kaldırıp taş atacak kimsem de yok, tuhaf

Sustum, elimdeki taşları sakladım, son kertede istikrar sürmeli. Sürmeli. 
Ve ben o kızı alabilmek için okulları geçmeliyim, anladım

Hz. Fatıma sahabe kapıya vurduğunda ağzındaki taşla merhaba diyor
Burdan bir hisse bekliyorsun biliyorum ama hepsi bu kadar
Güzellik bekliyorsun kumandayı kaldırdığında bile saçlarını dağıtmak
Bekliyorsun günler bir uyarıcı gibi gelmiyor koşarak

Bu kadar hızın içinde kimse yardıma da koşmuyor, haklısın yani bi yerde
Kalkıp masadaki çiçeğe su verdim dayanamadım ben de içtim
İkimizi de besledim ya rabbi her şey karışık

Her şey bittiğinde kalan ben miyim, diğer adamın unutulduğu sahnede mesela
Kanımda beni yıpratan bilmek ve diğer başka bilmeler
Kahvede arkadaşlar ve masada Ortadoğu sonra
Reno da arkadaşlar ve radyoda rihanna, kandırılmışlıklar
Hayat sahnenin değişmesi böyle kolayca
Bağışla bütün bunlara ayak uyduruyorum rabbim, zorlanıyorum

sonra yine büyürüzden sonrasını kaçırdım ben
Demiştim inanmamıştın gülüp geçmiştik
Otobüsler hep bizim oradan geçer inanmıştın
Yürüyüp kaldırımlardan kan sıçraması gibi tedirgin
Bir düğme daha çözdük gömleklerimizden
Burası biraz şey gibi oldu, anladın

Koştum, yetişemedim. Zaten yetişilmez koşarak
İyi bir ayakkabı, sağlam adaleler koşmak için evet ama yetişmek için heves gerek sonrasına
Ben de, el kadar hasır yetiştirdim

İşte bizim evimiz
Böyle bağdaş ve sade
Kalplerimiz, böyle geniş