Göğsün ortasında yer alan “Sarsılması Zor” çakra, dünyevi ve manevi arasında köprü kurarak, duygusal iyi olma halinin derinliklerini şefkatle keşfetmemize ve başkalarının deneyimlerinde empati, anlayış ve affedicilikle var olmamıza olanak tanır.
İşlenmemiş duygular veya travma bu çakrayı etkilediğinde; antisosyal eğilimler, geri çekilme, soğukluk, aşırı eleştiri veya kendine ve başkalarına karşı hoşgörüsüzlük olarak kendini ifade eder ve bunların tümü yalnızlık, depresyon, yakınlık, ilişki korkusu hatta narsisizm ile sonuçlanabilir. Yelpazenin diğer ucunda; birbirine bağımlılık, zayıf sınırlar, beklentiler ve kıskançlık ortaya çıkabilir.”