Listen

Description

İmâmlardan bir cemaat ve onlardan sonra gelen âlimlerden bir taife, Kur’ân-ı Kerîm’in i’caz yönlerini daha da artırarak şöyle demişlerdir: Kur’ân-ı Kerîm’in i’caz yönlerinden birisi onu okuyan kişinin usanmamasıdır, okudukça kendinde daha çok okuma arzusu belirmesidir. Okuyan kimse bezmediği gibi, dinleyicisi de bezmemektedir. Bilâkis devamlı okumaya koyulmak kişinin neşesini artırır ve bambaşka bir halâvet (tatlılık) kazândırır. Muhabbetini artırır. Böylece onun güzelliği ve tatlılığı devam edip gider. Öteki kitaplar ve sözler öyle mi? Ne kadar edibâne (Edebiyatçı gibi) yazılırlarsa yazılsınlar, kişi onların ancak bir kere okuyabilir, ikincisinde usanır, bıkar ve okuyamaz. Israr edilse bile canı sıkılır, fırlatıp atar. Kitabımızın başka bir özelliği de kişi yalnız kaldığı vakit onu okuduğu zaman lezzetyap (lezzet bulan) olmasıdır. Buhranlı anlarında okuyunca içindeki tüm sıkıntılar gider, içini ferahlık ve sevinç kaplar, âdeta içi içine sığmaz hale gelir. Diğer kitaplarda bu lezzet ve bu müessiriyyet (etkili olma durumu) yoktur. Halkı celp etmek, dikkati üzerine çekmek için birçok lâhinler (belli bir kurala göre oluşmuş güzel ve düzgün ahenkli ses) ve usuller icât ettiler ama nafile! Yine de onlara rağbet eden yoktur. Bu sebepledir ki, Allâh (c.c.)’un Resûlü (s.a.v.) onu şöyle vasfetmişlerdir: “Tekrar tekrar okundukça eskimez! İbret levhaları bitmez tükenmez. Akıllara hayretlik veren hususiyetleri bitmez. O fasldır. Hak ile batılı birbirinden ayıran bir kitabdır, şaka değil!... Âlimler ondan doymaz. Arzular onu bırakmaz, ondan meyletmez. Diller onunla dolanmaz. O öyle bir kitaptır ki, cinler onu dinledikleri zaman: “Rüşte hidâyet eden pek acayip bir Kur’ân dinledik” deyinceye kadar ayrılmadılar.” (Kad-ı Iyâz, Şifâ-i Şerif, s.274)