Ölüm, yas, acı, öfke, kırılganlık ve nihayetinde neşeye bağlanan ama en temel başlığı da affetmenin her zaman iyileştirici olmayışı üzerine bir bölüm oldu. Ve sanırım, ölüm ve yas hakkında, özel olarak baba ve kırılganlık konusunda en açık ve kırılganlığımı ifade ettiğim bölüm. Özellikle toplumsal öğretiler bize, büyüklerimize saygı duymayı ve her ne yapmış olursa olsunlar onları affetmeyi, saygıda kusur etmemeyi, haklarında kötü söz söylemeyi bırakın, tek bir kötü düşünceye bile sahip olmamayı aşılıyor. Ama bu insan olmanın gerçekliğine aykırı ve günden güne de bizi hasta ediyor (mental ve fiziksel olarak.)
Bu yüzden, hazır olduğunuzda affetmek özgürleştirici bir şey olsa da gerçek ihtiyacınız bu değilse affetmek zorunda değilsiniz. Ben, bunu farkettiğimde hayatımda bambaşka bir pencere açılmıştı. Bu bölüm en çok bundan söz ettim. Umarım sizde bir karşılığı, izdüşümü olur ve aynı ferahlama size de yansır.
Kaynakça:
Timur Harzadin - Yeniden Bağlanmak
Alice Miller - Beden Asla Yalan Söylemez