Listen

Description

Kendi hayatınızı inşa etmeye çalışırken kişisel gelişimcilerin lafına uyup da "içindeki çocuğun hayallerine tutunmak" gibi tavsiyelerin yolundan giderseniz eğer, çoğunlukla içinizdeki ihtiyaçları görülmemiş ve acı içinde kıvranan, kontrolsüzce her şeyi kontrol etmeye ya da her şeye sahip olmaya çalışan çocuğun istek ve ihtiyaçlarını gidermeye çalışır ve haz bağımlısı olursunuz. Çünkü çocuk gerçekten ne istediğini ve kim olduğunu bilmez. Ama, kendinizi yaratırken o çocukça merakla deneyimlerinizin izini sürerek "neyi yapmaktan keyif aldığınızı" sorgular ve benliğinizle temas ederseniz, o zaman kendinizi yaratmak adına kuvvetli bir adım atmış olabilirsiniz. Kendi hikayesine sıkışmış çocuğun merakı engellenmemiş olsaydı, neleri gerçekleştirmek isterdi acaba, diye sormakla "içimdeki çocuk şu anda ne yapmamı istiyor" diye sormak aynı şey değildir. Ve üzgünüm, içinizde yaşayan bir çocuk artık yok. O çocuk büyüdü ve siz oldunuz, çoğunlukla da yaşayamadığınız çocukluğunuzla hem de. Ama içine sıkıştığınız hikayedeki önemsiz bir figüran olmak yerine, hikayenin bizzat yaratıcısı olmak hala mümkün. Sadece bazı cesaretli adımları atabilmek ve gerçekliğin insanı savunmasız bırakan acılarıyla yüzleşebilmek gerekiyor bu yaşamı neşeyle yaratabilmek için. Konu başlıklarını şöyle özetleyeyim:

Bu arada bu yolda benimle olmaya devam edeceklere kocaman bir teşekkür bırakıyorum buraya. Ve tabii ki yorumlarınıza ve eleştirilerinize, taleplerinize açığım.

Sevgili Mabel Matiz'in en sevdiğim şarkılarından biridir "yaşım çocuk" ve bu bölüme ilham veren şarkı, diyebilirim. Bu şarkı benden size gelsin :)

Sonraki bölümde görüşmek üzere, hoşçakalın :)