Paranın kanunları, insanın kanunlarından hep önce geliyor. OYAK, 3 Ocak 1961 tarihinde kuruldu. TSK’de görevli bütün personel zorunlu olarak kurumun üyesi. Üye sayısı 475 bin civarında. 97 bini emekli. Ailelerini de kattığınızda 2 milyon kişiyi ilgilendiriyor. Peki OYAK nasıl büyüdü? TSK personelinin emekliliğe kadar, maaşlarının yüzde 10’u OYAK üye aidatı olarak kesiliyor. Bu sermaye ile yatırım yapılıyor. OYAK; demir çelik, çimento, otomobil, gübre fabrikaları, gıda, turizm, finans vb. alanlara girerek 63 yılda bir dev oldu. Bugünün Türkiye’sinde siyasi tartışmaların dışında kalması imkânsızdı. Kimi zaman zor duruma düşmüş yandaş şirketleri satın almasıyla kimi zaman yönetim kurulunda yaşanan gerilimlerle gündeme geldi. Son olarak... 25 Mayıs’ta 64. OYAK Genel Kurulu toplandı. Üyelerine topladığı sermayeden yüzde 77.1 oranında nema vermeye karar verdi. Bu karar binlerce OYAK üyesinin tepkisini çekti. Sosyal medyada başlayan tepkiler mahkemeye taşındı.
“OYAK’ta neler oluyor”un yanıtı için emekli askeri hâkim Ahmet Zeki Üçok’u aradım. Üçok, hem 32 yıl 7 ay maaşının yüzde 10’unu OYAK’a vermiş bir asker hem açıklanan karara itiraz için OYAK’a dava açan bir davacı hem de OYAK mensuplarının açacağı davaları gönüllü takip edecek bir avukat. Haliyle sorunun yanıtını iyi biliyor. 2023 yılında TÜİK’in yüzde 64.77, ENAG’ın 127.21 enflasyon açıkladığı koşullarda OYAK’ın yüzde 77.1 nema kararını nasıl değerlendirdiğini sordum: “OYAK; bugün Koç, Sabancı, Eczacıbaşı, Anadolu Holding gibi Türkiye’nin en büyük holdingleriyle kıyaslanabilecek bir organizasyon. 2023 yılı KAP’a bildirilen kâr payı dağıtım oranları Koç Holding yüzde 720, Eczacıbaşı Holding 486, Anadolu Holding 287, Sabancı Holding 265. Benim 1 milyon TL rezervim Koç Holding’de olsaydı 7 milyon 200 bin TL, Eczacıbaşı Holding’de olsaydı 4 milyon 860 bin TL olacaktı. Bizler OYAK üyeleri olarak otuz yıllık emeğimizin böylesine hunharca ziyan edilmesine çok üzüldük.” Üçok’a OYAK’ın faaliyet gösterdiği otomotiv, demir çelik, çimento, gübre sektörlerdeki ürünlerin bir yılda yüzde 100’ün üzerinde artış gösterdiğini hatırlattım, cevap verdi: “OYAK yönetimi, bizim 30 yıl uğraşıp biriktirdiğimiz rezervlerimizi bankaların fonlarına yatırsaydı bize verdiği nemanın dört beş katı gelir elde edecektik. Örneğin Tacirler Değişken Fonu’nun son beş yıllık getirisi yüzde 3436, İş Bankası’nın Bist Fonu yüzde 2272 getirdi. Daha ilgincini söyleyeyim. OYAK’ın kendi portföyü olan birinci hisse senedi fonunun son beş yıllık getirisi yüzde 1697. OYAK’ın bize son beş yılda verdiği nema yüzde 946. OYAK Yöneticileri kendi fonlarında bizim birikimlerimizi değerlendirselerdi yaklaşık iki katı fazla gelirimiz olacaktı.”
“OYAK’taki kaybın sebebi ne” diye sordum: “OYAK, kanununda yazdığı gibi özerk bir kuruluştu. Genel kuruldan müdürlere kadar biz askerler belirlerdik. İlk olarak 2016 yılında hükümetin tavsiyesi ile genel müdür belirlendi. OYAK’ın son 20 yılını incelediğimizde de 2016 yılından itibaren verilen nemanın, enflasyonu karşılama oranının düşmeye başladığını görüyoruz. Özellikle son beş yılda OYAK Yönetimi en kötü performansı göstermiştir. 2023 yılında nemanın enflasyonu karşılama oranı 1.19 iken Koç Holding’in 11.1, Sabancı Holding’in 3.5.” Üçok’a göre olay yönetim değil siyaset sorunu: “Sadece yöneticilerin kötülüğü ya da yetersizliği ile açıklanamaz bir durum söz konusu. Siyasetin OYAK’a müdahale etmesiyle başlayıp devamında yönlendirmeleriyle yapılan yatırım ve satın almalar (Total, Sağra satın almaları), OYAK’ın genel kurulu başta olmak üzere yönetim, denetim ve temsilciler kurulunda OYAK üyelerinin dörtte birini temsil eden emeklilerin hiç temsil edilmemesi oy hakkının olmaması, şeffaflığın olmaması, genel müdürün sadece iki imza ile birlikte çok büyük harcamalara yetkili olması ve benzeri...”
...
* Bu köşe yazısı, yapay zeka tarafından seslendirilmiştir. https://www.cumhuriyet.com.tr/