70. Ardından yine onlar: "Rabbine bizim adımıza sor da niteliğini açıklasın."
"Bize göre sığır sığırdır, birbirine benzer. İnşallah hidayeti buluruz" dediler.
71. Allah buyuruyor ki dedi Musa: "O ne tarla sürmüş, ne de ekin sulamış olsun.
Kusursuz, lekesiz, alacasız bir inektir." dedi. "İşte şimdi gerçeği söyledin."
Artık böylece ineği kestiler. Fakat neredeyse onlar bunu yapmayacaklardı.
72. Rastgele bir adam öldürmüştünüz hani. Çekişip de suçu üstünüzden atmıştınız.
Allah, şüphesiz ki, sizin gizleyip durduğunuz her şeyi bir bir açığa çıkarır.
73. Biz onlara: "Ona (ölüye) boğazladığınız ineğin parçasıyla vurun" dedik.
Allah ölüleri diriltir böylece. Umulur ki, akıl edersiniz diye ayetlerini gösterir.
74. Kalpleriniz bundan sonra yine katılaştı. Taş kesildi. Hatta daha da katı oldu.
Ancak öyle taşlar var ki, içinden ırmaklar akar. Öylesi de var ki, su fışkırır.
Resmen yarılır ortadan. Öyleleri de vardır ki, Allah korkusuyla yuvarlanır.
Allah, yapıp ettiğiniz her şeyden haberdardır. Yaptığınızdan hiç de gafil değildir.
75. Bunların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Halbuki onların bir kısmı
Allah'ın sözünü işitiyor, aklediyor ve bilerek değiştiriyor onları.
76. Karşılaştıkları zaman müminlerle, onlara: "iman ettik" derler.
Ama kendi aralarında kaldılar mı: "Aklınız yok mu sizin" derler.
Rabbinizin katında aleyhinize herhangi bir delil getirip göstersinler.
Allah'ın size açıkladıklarını, bu amaçla mı onlarla, konuşuyorsunuz?
Bu hal böyleyken, hala aklınızı başınıza toplamayacak mısınız?" derler.
