177. Rastgele yüzünüzü doğuya, batıya çevirip durmanız hayırlı bir şey değildir.
Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba, peygamberlere iman edenler,
Büyük bir sevgi ile servetine bağlılığa rağmen, onu yetimlere, yoksullara
Açıkca isteyenlere, yolda kalmışlara, esir olanlara veren, namaz kılan,
Kusursuz zekat veren, ahitleştiğinde ahidlerine vefa gösteren, sıkıntıya sabreden,
Aksilik, zorluk, hastalık ve savaş zamanında gelen belalara karşı sabreden,
Rızayı gözeten işte bunlardır ki onlar; doğru sözlü ve muttaki olan kimselerdir.
178. Alınacak hak, kısastır ey iman edenler! Öldürülenler için kısas farz kılınmıştır.
Böylelikle; hür kimseye karşılık hür. Köleye karşılık köle. Dişiye karşı dişidir.
Ama öldüren, öldürülenin kardeşinden bağışlanmaya nail olursa, kısas kalkar.
Kısas yerine, öldürülenin velisinin akla ve örfe uygun iyiliğe uyması gerekir.
Ayrıca öldürenin de öldürdüğü kimsenin velisine güzellikte bulunması gerekir.
Rabbinizden gelen hükmü hafifletme ve bir rahmettir bu. Bundan sonra eğer
Açıkça yine zulme kalkar, hadd aşılırsa, artık ona elem dolu, acı bir azap vardır.
179. Belki sakınırsınız ey akıl sahipleri! Çünkü sizin için kısasta hayat vardır.
180. Ayrılma vakti, ölüm birinize gelip yaklaştığında, geride bir mal bırakırsa eğer,
Kalan maldan anaya, babaya ve yakınlarına örfe uygun vasiyet farz kılınmıştır.
Allah'a karşı gelmekten sakınan takva sahipleri için bu bir yükümlülüktür.
181. Resmen vasiyeti duyulduktan sonra değiştiren olursa, vebal değiştirenindir.
Allah muhakkak ki her şeyi hakkıyla işitendir. Her şeyi hakkıyla bilendir.