249. Ayrılırken ordusuyla, Talut dedi ki: "Allah sizi bir ırmakla sınayacaktır.
Benimle olmayacak, kim o ırmağın suyundan içerse. Ama kim tatmazsa bendendir.
Ancak bir avuç su alana söz yoktur." Irmağa gelince bir çoğu ondan içti.
Küçük bir kısmı içmedi. Talut, iman edenlerle beraber geçince ırmağı,
"Artık bugün, bu halimizle Calut'a ve ordusuna karşı bir gücümüz yok" dediler.
(Rab olan) Allah'a bu vesileyle kavuşacağını uman kimseler ise şöyle dedi:
"Allah'ın izniyle nice az topluluk çok olana galip gelmiştir. Allah sabredenlerledir."
250. Bunlar Calut ve ordusuyla muharebe için karşı karşıya geldiklerinde şöyle dedi:
"Adımlarımızı sabit kıl ayağımızı kaydırma Ey Rabbimiz! Bize çokça sabır ver.
Kafirler topluluğuna karşı, bize sen yardım et. Bizi onlara karşı muzaffer et."
251. Allah'ın izniyle onları bir şekilde bozguna uğrattılar. Davut da Calut'u öldürdü.
Rab olan Allah kendisine saltanat ve hikmet ihsan etti. Ona dilediğinden öğretti.
Allah'ın; insanların, bir kısmını diğer kısmı ile def edip gidermesi olmasaydı eğer,
Bozulurdu yeryüzü mutlaka. Fakat Allah’ın alemlere karşı büyük bir lütfü var.
252. Allah'ın ayetleridir işte bunlar. Onları sana hakkıyla okuyoruz. Sen elçilerdensin.