72. Açıkçası ehl-i kitaptan bir bölümü dedi ki:" İman edenlere indirilen şeylere
Nehar vakti inanın, akşam üstü inkar edin. Belki onlar da dönerler size.”
73. Artık dininize uyan kişiden başka birisine kesinlikle uymayın. "Allah'ın yoludur,
Lahuti olan dosdoğru yol" de. "Size verilenlerin bir benzeri, başkasına da veriliyor,
İşte Rabbiniz katından onlara deliller getiriliyor diye mi telaş içindesiniz?
"İhsan ve lütuf Allah'ın elindedir" de. Onu dilediğine verir. Allah'ın lütfu geniştir.
74. Muhakkak ki, dilediğine rahmetini has kılar, Allah büyük lütuf ve ihsan sahibidir.
75. (Ruhu temiz) ehl-i kitaptan öyleleri vardır ki, onlara emanet bıraksan bir kantar,
Aynen sana geri verirler. Fakat öyleleri de vardır ki ona emanet etsen bir dinar,
Ne şekilde olursa olsun, ısrar üstüne ısrar edip durmadıkça, onu sana ödemezler.
Açıkçası bu, onların "okuma yazma bilmeyenlerin mallarını almada beis yoktur"
Laflarından kaynaklanmaktadır. Onlar bile bile Allah’a karşı yalan söylerler.
76. İş, öyle değil aslında. Kim ahdinde vefa eder, sakınırsa, Allah sakınanları sever.
77. İşte onlar Allah'a verdikleri sözü, yeminlerini az bir değer karşılığında satarlar.
Muhakkak ki, onlar için ahrette hiçbir pay yoktur. Allah yüzlerine bakmaz
Reddeder onları, konuşmaz. Kıyamet günü gözetip günahlarından arındırmaz
Acıklı bir azap vardır. Kıyamet günü her haliyle onları bekleyip durmaktadır.