174. Rahatlıkla Allah'ın nimetine ihsanına nail olarak, öylece geri döndüler.
Allah'ın rızasına uymuş oldu onlar. Allah büyük ihsan ve lütuf sahibidir.
175. Nitekim, şeytan ancak kendi dostlarını korkutur. İman edenlerseniz eğer,
Artık siz ondan korkmayın. Ancak Benden korkun. (Ey iman edenler.)
176. Lüzumsuz yere; küfre girmekte yarış edenler seni mahzun etmesin. Onlar,
(İnan ki) hiç bir şekilde Allah'a zarar veremezler. Allah onlardan istiyor;
İhmal olsun hakları, ahiret nimetinden payları kalmasın. Büyük azap onlarındır.
177. Muhakkak ki; imanı bırakıp da, karşılık olarak küfrü satın alan kimseler,
(Rab olan) Allah'a zarar veremezler. Onlar için çok şiddetli bir azap vardır.
178. Açıkçası küfreden kimseler, kendilerine verilen mühleti, hayır sanmasınlar.
Nitekim verilen bu süre, onların günahı daha da artsın, çoğalsın diyedir.
Aşağılayıcı bir azap onları beklemektedir. Onlar hor ve hakir olacaklardır.
179. Layıkıyla müminler için, murdar olanla temiz olanı, Allah ayıracaktır,
İman edenleri, içinde oldukları durumda bırakacak da değildir.
İşte Allah, size gaybı bildirecek de değildir. Fakat Allah elçilerinden seçer,
Muhakkak ki dilediğini. Öyleyse; Allah'a ve elçisine hakkıyla iman edin.
(Rab olan Allah'a) iman edip sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır
180. Allah'ın bol bol ihsan ettiği şeyleri vermekten sakınanlar, bunu iyi sanmasın,
Nitekim “bu kendileri için şerdir” de. Kıyamet günü sakındıkları şeyler,
Artık onların bu cimrilikleri boyunlarına dolanacak tasma olacaktır.
Lehde - aleyhde her ne yaparsanız yapın. Allah onlardan haberdardır.
İşte böylece göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Hepsi O'nundur.
