45. Nitekim Allah, düşmanlarınızı bilir. Veli olarak da, yardımcı olarak da Allah yeter.
46. "İşittik de isyan ettik" diye, kimi yahudiler sözleri yerlerinden alıp değiştirirler.
Saptırırlar sözleri, dillerini eğip bükerek, "İşitmez olasıcalar", "Raina" derler.
Ancak davar güder gibi güt bizi, derler. "İşittik, itaat ettik, dinle bak bize" deselerdi,
Nitekim kendileri için daha hayırlı olurdu. Fakat Allah, onları elbette lanetlemiştir.
İnkar ettikleri şey yüzünden. Onların çok az bir kısmı haricinde iman etmezler.
47. Silip bazı yüzleri, arkalarına çevirmeden veya cumartesi yasağını ihlal edenlerin
Açıkça lanetlendiği gibi sizleri de lanetlemeden önce yanınızdaki tasdikleyenler;
Nazil olan Kitap’a inanın, ey Ehl-i Kitap! Yoksa Allah emrini yerine getirecektir.
48. İlahlığına şirk koşulmasını, Allah bağışlamaz şüphesiz. Diğerinden dilediğini bağışlar.
Şüphesiz kim Allah'a şirk koşarsa, büyük suç işlemiş ve O'na iftira etmiş olur.
49. Ayrıca görmez misin kendilerini tezkiye edenleri? Hayır. Allah dilediğini temizler.
Nitekim O, hiçbir kimseye en ince kıl kadar bile haksızlık yapmaz. Hakkını verir.
50. İbret nazarıyla bak! Nasıl da Allah'a iftira ediyorlar. Bu apaçık günah olarak yeter.
51. Sen görmedin mi kendilerine kitaptan pay verilen kimseleri? Onlar inanıyorlar;
Asılsız saçma şeyler olan tağut'a, cibt'e, puta” sonra da kafirler için şöyle derler:
"Nitekim bu inkarcı kimseler, iman eden kimselerden daha doğru yol üzerindedir.”