106. Sadece Allah'tan bağışlanma dile! Hakikaten Allah bağışlayandır, rahmet edendir.
107. Artık nefislerine ihanet edenleri savunma. Şüphesiz Allah, hain günahkarı sevmez.
108. Nitekim onlar, yaptığı şeyleri insanlardan gizlerler de, Allah'tan gizleyemezler.
Issız gece vakti söz söylerken, O onlarladır. Allah bütün yaptıklarını kuşatır.
109. Sizler böylesiniz işte. Dünya hayatında onları tuttunuz. Uğraştığınız kişiler de bunlar.
Ama kıyamet gününde, Allah'a karşı onları, kim savunur veya kim korur?
110. Nitekim kim, bir kötülük yapar veya nefsine zulüm eder sonra da bağışlanma
İsterse Allah'tan, Allah'ı, çok bağışlayıcı, suçları örten ve çok merhametli bulur.
111. Suç işlerse biri, o suç kendi aleyhinedir. Zararı kendinedir. Allah Alim'dır, Hakim'dir.
112. Ama kim bir hata yapar veya suç işleyip de günahsız bir başkasına isnat ederse eğer,
Neticede o iftira etmiş olur. Apaçık bir günahı da sırtına yüklenmiş olur.
113. İnayeti, fazlı ve lütfu olmasaydı Allah'ın, senin üzerinde; onların bir kısmı, tasarlardı
Seni de doğru yoldan çıkarmayı. Fakat onlar, ancak kendilerini saptırır.
Allah sana kitabı ve hikmeti indirdi. Hakikati öğretti. Onlar sana zarar veremezler.
Nice lütuf, ihsan ve fazl Allah tarafından sana verilmiştir. O’nun ihsanı çok büyüktür.