114. İyilik, insanların arasını bulma ve sadaka dışında gizli konuşmalarda hayır yoktur.
Sözleriyle kimler, iyiliği emrederse onların gizli konuşmalarında hayır vardır.
Allah'ın rızasını aramak için bunları yapan kimselere çok büyük mükafat vardır.
115. Nitekim kim, kendisine hidayet apaçık belli olduktan sonra elçiye muhalif olur,
İnanların yolundan başka bir yola giderse, onu gittiği yolda bırakırız gider.
Sonunda da cehenneme sokarız. Orası ne kadar da kötü bir varış yeridir.
116. Allah kendine şirk koşanları bağışlamaz hiç şüphesiz. Bunun dışında kalanlar
Nasıl dilerse O, öylece bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa uzak bir sapıklığa düşer.
117. İşte onlar; Allah'ı bırakırlar da, dişi saydıkları bir takım putlara taparlar.
Şüphesiz ki, onlar iyilikle hiç işi olmayan, inatçı şeytandan başkasına tapmazlar.
118. Allah şüphesiz ki onu lanetlemişti. O da: "Kullarından biraz pay alacağım" demişti.
119. Nasıl ki, onları doğru yoldan saptıracağım. Dolduracağım onlara boş hevesler.
İşte onlara; emredeceğim hayvanların kulaklarını yaracaklar. Yine emredeceğim
Şüphesiz onlara ki; Allah'ın yaratılıştaki düzenini değiştirecekler. "Kim bırakır;
Allah'ı da, şeytana yandaş olur, onu dost edinirse, apaçık hüsrana düşmüş olur.
120. Nitekim şeytan onlara vaatlerde bulunur. Olmayacak kuruntulara sürükler.
İşte şeytanın verdiği sözler, onlar için sadece aldatmadan başka bir şey değildir.
121. (Sonunda) barınma yerleri cehennemdir. Orada kurtulacak yer de bulamazlar.