Listen

Description

Kur'an-ı Kerim Tefsiri

201 *12- YUSUF SÛRESİ 101-111

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

101- "Rabbim sen bana mülk (ülke ve yönetimini) verdin ve bana olayların yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada ve âhirette benim dostum Sensin. Beni Müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat" dedi.
102- Bu, sana vahy ettiğimiz gayb haberlerindendir. Onlar işleri üzerinde toplanıp tuzak kurarlarken sen onların yanında değildin.
103- Sen ne kadar hırslı olsan da insanların bir çoğu yine de iman etmez.
104- Sen buna (tebliğine karşılık) onlardan her hangi bir ücret istemezsin. O bütün alemlere bir nasihattir.
105- Göklerde ve yerde nice mu'cizelere uğrarlar da yüz çevirerek geçerler giderler.
106- Onların çoğu, Allah'a ortak koşmadan iman etmezler.
107- Onlar, Allah'ın azâbından (herkesi) kaplayacak olandan veya onlar farkına varmadan onlara ansızın geliverecek olan Kıyâmetten emin mi oldular?
108- De ki: "İşte benim yolum. Ben Allah'a basiretle da'vet ederim. Ben ve bana uyanlar da (böyle). Allah'ı tesbih ederim. Ben müşriklerden değilim.
109- Senden önce de şehirler halkından kendilerine vahy ettiğimiz erkeklerden başka Peygamber göndermedik. Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin akıbetini görmüyorlar mı? Takva sahipleri için âhiret yurdu daha hayırlıdır. Hala akıllanmayacak mısınız?
110- Peygamberler ne zaman (kâfirlerin imanından) ümitlerini kesmiş ve yalan çıkacaklarını (Allah'ın yardımının gelmeyeceğini) zannettiklerinde onlara yardımımız geldi ve dilediklerimiz kurtarıldı. Suçlu toplumlardan azabımız geri çevrilmez.
111- Gerçekten onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır. (Kur'ân) uydurulan bir söz değildir. Fakat kendinden öncekilerini doğrulayan, her şeyi açıklayan, iman edecek bir toplum için, hidâyet ve rahmettir.

https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/201-yusuf-suresi-101-111-tefsiri

https://chat.whatsapp.com/Dbp2fLbORElJigf9Gcldyq

‎Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:

“Bana itaat eden, Allah’a itaat etmiştir. Bana isyan eden, Allah’a isyan etmiştir.”
(Müslim, İmâre, 33)