Listen

Description

Çadırda uyanıyorsun. Buna uyanmak denemez çünkü sabaha karşı yorgun argın yattığın rahatsız uyku tulumu sıcaktan yanmaya başlamadan önce gözlerin kapalı 2 saati bile tamamlayamadın. Ama seni yerinden kaldıran şey bunaltıcı sıcak değil, çadırın dışından gelen sesler. Çığlıklar, kahkahalar, böğürtüler ve cam kırılma seslerinin neden ve nereden geldiğini merak ederek çadırdan dışarı adım atıyorsun. Bu mide bulandırıcı koku günlerdir duş almayan senden mi geliyor, yoksa dışarıdan mı? Demin ses çıkartanlar şimdi neredeler? 2 saatlik uykuyla tüm gün nasıl ayakta kalacaksın? Bu soruların cevabını düşünürken, etraftaki sinek sayısının normalden fazla olması dikkatini çekiyor. Kafanı sineklerin kümelendiği yere doğru çevirdiğinde o korkunç manzarayı görüyorsun. Kısıtlı bir süre için beraber yaşamak zorunda olduğun topluluktan biri çadırının önüne dışkılamış. Her neyse, diyorsun, doğadayken böyle şeyler olur. Acı gerçekten uzaklaşmak için telefonuna bakmak istiyorsun. Cehennem simülasyonundan farksız çadırının içine girip telefonu eline aldığında şarjının bittiğini ve yakınlarda hiçbir enerji kaynağı olmadığını fark ediyorsun. 

Daha fazla uzatmayalım. Roland Emmerich'in yeni filminin ilk sahnesinden veya Elon Musk'ın eline yüzüne bulaştırdığı Mars çıkartmasından değil, bir müzik festivalinde sıradan bir günden bahsediyorum. Tüm bu olumsuzluklara, pahalı biletlere, istediğin grubu izlemek için Godot'yu beklemek zorunda olmana rağmen insanlar neden hala festivallere gidiyor? Cevabı Dünya Nereye Gidiyor'un yepyeni bölümünde.