Nasıl ya?! Bu mümkün müydü?
Yine arkasından haykırdım olanca gücümle: ’’ Acı çeken ruhları kalbine gömüp kalbini bir mezarlığa dönüştüren birinin kalbinde, ondan başka serseri bir ruh aşkı bulabilir mi? ‘’
Durdu. Arkasında döndü. Gözlerimin içine baktı. Ve bir tebessüm sapladı zihnime. Fısıldayarak yine: ‘’Hayır’’ dedi. Ve ekledi: ’’Şimdi asıl soruyu sor.’’ dedi.
Zihnime sapladığı tebessümde saklıydı bu soru, bu yüzden ne soracağımı biliyordu sanırım:’’ Peki böyle birinin kalbinde aşktan bahsedilebilir mi?’’
Bir tebessüm daha…